İstanbul Ticaret Borsası

            

  • BAŞARI HİKAYELERİ
  • İLHAN KOYUNSEVEN
Başvuru Yapan: Gerçek Kişi

4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.


T.C. Kimlik No (*)

:     


Ad Soyad (*)

:     


E-Posta (*)

:     


Telefon (*)

:     


Faks (*)

:     


Geri Dönüş Tercihiniz

:    


Adres (*)

:     



İstenilen Bilgi / Belge (*)

:     


(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.

Başvuru Yapan: Tüzel Kişi

4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.


T.C. Kimlik No (*)

:     


Ad Soyad (*)

:     


E-Posta (*)

:     


Telefon (*)

:     


Faks (*)

:     


Geri Dönüş Tercihiniz

:    


Adres (*)

:     



İstenilen Bilgi / Belge (*)

:     


(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.

    İlhan Koyunseven

    İstanbul Ticaret Borsası Başkan Yardımcısı İlhan Koyunseven İSTİB’in hayata geçirdiği pek çok projede etkin olarak rol alan başarılı bir isim. Özellikle sosyal sorumluluk bilinciyle çıktığı yolda Türkiye’nin dört bir yanına İSTİB etiketiyle hizmet götüren ve uğradığı her durakta gülümseyen yüzler ve mutlu yürekler tarafından uğurlanan İlhan Koyunseven, “Borsa çatısı altında insanımıza yararlı olmak adına çalışmalara katılmak beni çok mutlu ediyor. Manevi olarak kendimi huzurlu hissediyorum” diyor.

     

     

     

    Günah diye süt satılmazdı”

     

    İşadamı kimliği ile de sektörde tanınan Koyunseven, süt ve süt ürünleri üzerine üretim yapan bir firmanın sahibi aynı zamanda. Babadan devraldığı bayrağı daha ileriye taşıma başarısı göstermiş bir isim. Sektörel yolculuğunun doğduğu topraklar Doğu Anadolu. “Bu coğrafyada sütü ilk satın alan benim babamdır.

    1950’li yıllarda bölgede kutsal olduğu gerekçesi ile süt satılmazdı. Çünkü sütü satmanın günah olduğu düşünülüyordu. Peynir yapıp satarlardı ama süt asla! Batıda değil ama doğuda yaygın olan bir inanıştı bu ve kuralı ilk çiğneyen kişi babam oldu” şeklinde konuşuyor.

     

    “Ürünler, mamuller organikti”

     

    Çocukluğuna tekabül eden o yılları gülümseyerek hatırlayan İlhan Koyunseven,“Teknoloji günümüzdeki kadar gelişkin olmadığı için meşakkatli bir süreç sonrası ürettikleri mamulü tüketiciye ulaştırırdı babamlar. Ancak ticari açıdan son derece keyifli yıllardı. Çek yok, senet yok ama söz vardı o zamanlar esnaf arasında. İnsanlar birbirlerinin sözüne itimat eder, anlaşmalar yaparlardı. Ürünler, mamuller organikti. Artık organik diye bir şey yok. Baş döndürücü bir hızla gelişen teknoloji hayatımızın her alanına girdi ve yazık ki beraberinde de birçok olumsuzluğu getirdi” diyor.

     

    “Adil olun, haksızlığa boyun eğmeyin”

     

    İş ahlakı ve adalet duygusunun kariyerini şekillendiren unsurlar olduğunu kaydeden Koyunseven, “Hem işimizde hem de özel hayatımızda dini, dili, ırkı, mezhebi ne olursa olsun karşımızdakini insan olarak değerlendirmemiz gerektiğini öğretti babamız bize. ‘Haksızlığa boyun eğmeyin ve kimseye haksızlık yapmayın, adil olun’ öğütleriyle büyüdük. Çünkü para, pul önemli değil, bu piyasadan neler geldi geçti ama iş ahlakı önemli, bu erdem sonradan kazanılmıyor, para ile alınmıyor, gramajı yok, çok farklı bir şey” şeklinde konuşuyor.

     

     

    “Allahaısmarladık demek istersem...”

     

    Orta ölçekli bir firma olduklarını belirten İlhan Koyunseven, “Büyüme gereksinimi duymadık. Böyle bir genişleme için kredi almak lazım, oysa ben borçtan, krediden çok korkan biriyim. Risk almak istemedim, başımı yastığa koyduğumda huzurlu olmak isterim. Ancak bu durumdan şikâyetçi de değilim, çünkü kaliteli bir üretime ve huzurlu bir iş ortamına sahibim. Daha ne isterim ki? Üstelik işi bırakıp Allahaısmarladık demeye niyet edersem bunu yaparım çünkü eksi bakiyem yok” diyor.

     

    “Neden ağır yaptırımlar getirilmiyor?”

     

    Sektörde birçok sıkıntı olduğunu vurgulayan Koyunseven, “Ancak beni en çok rahatsız edenlerden birini aktarmak istiyorum. Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı sitesine girdiğiniz zaman orada hileli ürün satan firmaların isimleri yayınlanıyor. Ancak 6 ay sonra yeni bir liste hazırlanıyor, bakıyorsunuz listenin yarısı yine aynı firmalardan oluşuyor. Bu düşündürücü bir durum. Bunun bir yaptırımı olmalı. Madem firmanın hileli mal sattığı afişe edilerek belirtiliyor, neden ağır yaptırımlar getirilmiyor ve aynı firmalar yine listede. Cezalar yetersiz” şeklinde konuşarak tepkisini dile getiriyor. Türkiye’nin tohum ithalatı yapmasından duyduğu rahatsızlığı dile getiren İlhan Koyunseven, “Yurtdışından her sene tohum satın alıyoruz. Biz neden kendi tohumlarımızı yetiştirmeyelim? Bu amaçtan yola çıkarak borsamız kapsamında var olan 60-70 yıllık organik tohumlarımızı filizlendirdik ve ektik. 33 çeşit olan tohumlarımızın gelişimini takip ediyoruz” diyor.

     

    Ama fındık borsası Almanya’da

     

    Dünyadaki fındık üretiminin yüzde 60-70’inin Türkiye’ye ait olduğunu hatırlatan Koyunseven, “Buna rağmen fındık borsası Almanya’da. Bazı ürünler Türkiye’den ucuz fiyata satın alınıp Hamburg Borsası’nda bire beş fiyatına satılıyor. Biz üretimde söz sahibi isek neden piyasa fiyatını ülkemizde belirlemeyelim? Biz bunların önüne geçebilmek için adımlar atıyoruz. Bu konuda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı da güzel bir çalışma yapmış, yetkilileri bizim çabamıza destek veriyorlar” diye konuşuyor.

     

    “Kendi ırkımızı yetiştirmeliyiz”

     

    Hayvancılık sektöründeki sorunlara da dikkat çeken İlhan Koyunseven, “Hayvancılıkta ırklarımızın değişmesi lazım. Ya yurtdışından yeni bir ırk getireceğiz ve bu ırk üzerine çalışacağız ya da iyi bir ırk yakalayıp onu devam ettireceğiz. Küçükbaş hayvancılık neredeyse yok olmaya yüz tuttu, çünkü artık meralar yok. Batıda yer kalmadı doğuda ise terör korkusu nedeniyle birçok yere hayvanlarını götüremiyor köylüler. Ancak çözüm süreciyle değişecek bu durum. Öte yandan Orman Genel Müdürlüğü hayata geçirilecek kimi projeler için her yıl 500 dönümlük araziyi bir kişi veya firmaya 49 yıllığına veriyor. Bu konuda seçici olmalılar. Sağlam projelere destek vermeliler” diyor.

     

    Yeni proje yolda

     

    İstanbul Ticaret Borsası Başkan Yardımcısı İlhan Koyunseven en çok tüketilen ürünlerden biri olan ceviz ile ilgili yeni bir projesi olduğunu belirterek, “Karlı da bir yatırım olacağına inandığım bu proje için önce bir arazi bulup bodur ceviz fidanları dikip, yetiştirmeyi düşünüyorum. Ceviz için yurtdışına çok para ödüyoruz. Bir ülkenin kurtuluşu ihracattır, ihracatın maddesi de üretimdir. Toprağımız var, suyumuz var, müsait bir coğrafyamız var neden biz üretmeyelim, neden dışarıya para verelim?” şeklinde konuşuyor.

     

İstek, öneri, memnuniyet ve şikayetlerinizi belirtiniz.
Sektörel Sorun ve Çözüm Önerileri
Dijital Tarım Pazarı'na (DİTAP) nasıl üye olunur?


Tarım ve Orman Bakanlığı (Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı)/Kamu Spotu-2