Pandemiye Rağmen Başardılar
İnci ve Bora Özütürk, İstanbul Ticaret Borsasında aldıkları KOSGEB eğitiminden sonra gerçekleştirdikleri girişimle, başarıyı yakaladılar. Özütürk çifti, pandemi şartlarına rağmen hayata geçirdikleri vegan dondurma girişimleriyle yenilikçiliğin “salgın” tanımadığını bir kez daha ortaya koydular.
Kriz döneminin bir çöküş değil fırsat olduğunu ispatlayan Özütürk çifti, yıllarca tekstil sektöründe çalıştıktan sonra dondurma işini kurdular. Başarının zorluklarla dolu bir yolculuktan sonra geldiğinin özeti gibi olan Özütürk çiftinin hikayesi, fikirlerinin somutlaşmasında İSTİB’te düzenlenen KOSGEB eğitimlerine katılmalarının bir dönüm noktası olduğunun altını çizdiler. Çifte göre eğitimler bir şeyin nasıl yapılacağının yöntemini öğretirken, potansiyel fikirlerin dışavurumu için gerekli ortamın da oluşumunu ya sağlıyor ya da hızlandırıyordu. İnci ve Bora çifti, Borsa Aktüel dergisine, bütün girişimci adaylarına örnek olacak başarı hikayelerini şöyle anlattılar:
- KOSGEB Eğitiminden önce yani girişimci olmaya karar verdiğiniz de ne yapacağınızı biliyor muydunuz?
Bora Özütürk: Bu süreç boyunca çok farklı iş modellerini denedik. Yani planlarını, simülasyonlarını yaptık. Dondurmayı da çok seviyoruz. Daha sonra iyi - kötü senaryolarını oluşturduk Eğitime katılmadan 2 ay öncesine kadar karar verdim. Tamam, bunu kuruyoruz dedim. O sırada görevimden ayrıldım.
- Peki, vegan dondurmayı seçmenizin nedeni neydi? Rekabet üstünlüğü sağlamak mı?
Bora Özütürk: Tek bir sebebi yok. Birincisi bizim kendi görüşümüz üzere hayvansal ürünlerin, ticaretimizin içinde olmasını istemedik. İkincisi de ürün böyle daha güzel. İnci Özütürk: Aslında ne kadar insanı kapsayabilirse o kadar iyi olur düşüncesinden yola çıktık. Vegan, vejeteryan, gluten hassasiyeti olan, şeker kullanmayı tercih etmeyen tüm kesime hitap eden bir ürünümüz var.
- KOSGEB Eğitimimize ne zaman katıldınız?
Bora Özütürk: 2019 sonuydu. Ben katıldığımda fikrim ortadaydı. O fikri uygulamayabilmek için katıldım.
- Ama o dönem pandemi oldu. Buna rağmen nasıl devam ettiniz?
İnci Özütürk: Başlangıçta en kötü senaryomuz vardı dedik ya. İşte en kötü senaryomuzda bile böyle bir şey yoktu onu söyleyebilirim. En başında pandeminin 1 sene süreceğini, kafelerin hiç açılmayacağını vs. söyleseydi bu kadar girişimci ruhumuza ve birbirimizi bu kadar destekleyen bir çift olmamıza rağmen başlayamayabilirdik.
- Peki şu anda başladığınıza memnun musunuz?
İnci Özütürk: İnanılmaz memnunuz.
- O zaman bu süreci anlatabilir misiniz?
Bora Özütürk: Şirketi Şubat ayında kurdum. İmalathaneyi kiraladım. İmalathanenin boyutuna göre iş planımı hazırladım. KOSGEB’e gönderdim.
İnci Özütürk: Evet. KOSGEB’in desteği çok büyük oldu. Bütün maddi ve manevi gücü sağladı. Çünkü sadece Bora ve ben varım düşünsenize. Kendi kendimize
konuşuyoruz, hiç emin olamadık. KOSGEB sırtımızda bir el gibiydi. “Hadi devam edin. Ne yapıyorsanız onu yapmaya devam edin” der gibi...
Bora Özütürk: İyi çalışarak Ar-Ge’mizi yaptık. Herkes bizden bir an önce satıp para kazanmamızı bekliyordu. Biz olması gerektiği gibi çalışarak, ürünü geliştirip onu mükemmelleştirerek ortaya çıktık. Tabi o da Eylül’ü buldu.
- İlk tadanlar kim oldu?
İnci Özütürk: Komşularımız. Alt komşumuz aynı zamanda dükkân sahibimiz, onlara verdik. Çok faydaları oldu. İşten anlayan kişilerdi.
- Dağıtım sürecinizi nasıl yönetiyorsunuz? Ürün dondurma olunca soğuk zincir gerekiyor. Bunu nasıl yapıyorsunuz?
Bora Özütürk: Dondurmanın en zor tarafı soğuk zincir zaten… Ürün kendini sattı diyebilirim. Organik ve doğal ürün satan 22 satış noktamız var. Dağıtımı kendimiz yapıyoruz. Bunun için özel termo box kullanıyoruz. İstanbul içinde online satışımız da başladı.
- Peki, ileriye dönük planlarınız nedir?
Bora Özütürk: Kısa vadede teknolojik yatırımımız olacak. Yazın farklı şehirlere açılmak istiyoruz. Orta vadede ihracata başlamak istiyoruz.
İnci Özütürk: İçinde kahve makinası, soğuk meyve dolabı, tezgahı olan bir minibüs aldık. Pandemi bittikten sonra seyyar dükkan olarak kullanmayı düşünüyoruz. Etkinliklere de bu şekilde katılmayı istiyoruz.