“TOGG, bir otomobilden daha fazlasıdır”
2020 yılını Türkiye’nin hayali olan büyük bir projeyle karşıladık. Aynı zamanda 2019’u da bu projenin oluşturduğu heyecan dalgasıyla kapattık. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 27 Aralık 2019 tarihinde bizzat tanıtımını yaptığı Türkiye’nin otomobili, hayallerimizin gerçek olacağını, kendisine güvenildiğinde Türk iş dünyasının neler yapabileceğini bir kez daha gösterdi. İstanbul Ticaret Borsası Başkanı olarak ben de orada bulunarak, bu büyük coşkuyu yaşadım. Hele Cumhurbaşkanımızın “Yaklaşık 60 yıldır bu hayalin peşinde koştuk. İlk yerli otomobil denemesi olan Devrim’in hikâyesi, aynı zamanda bize hayallerimizin nasıl kâbusa dönüştürüldüğünün de örneğidir” dediğinde Türkiye’nin başına ne tür çoraplar örüldüğünü iyice kavradık. Bazı odakların yerli işbirlikçileriyle Türk mühendisinin, Türk müteşebbisinin nasıl engellediklerini farkında olduk.
Beni yaralayan ise Cumhurbaşkanımızın naklettiği şu olay oldu:
“Devrim otomobili için harekete geçildiğinde, ‘Türkler otomobil üretemez’ diye bir kampanya başlatılıyor. İşin ilginç yanı, dönemin Sanayi Bakanının da bu kampanyaya katılmış olmasıdır. Yerli otomobilin hem teknolojik olarak üretilemeyeceğini, hem de yeterli pazarı olmadığını söyleyenler, birkaç yıl sonra Batılı firmaların ülkemizde kurdukları otomobil fabrikalarını alkışlayarak karşılamışlardır. Halbuki, tam da otomobil piyasasının canlanmaya başladığı bir dönemde bu teşebbüs başarıyla hayata geçirilebilseydi, bugün Türkiye bambaşka bir yerde olurdu.”
Türkiye, 1940’larda uçak üretmeye devam edebilseydi; 1960’larda otomobil üretmeye başlasaydı, bugün dünyanın en büyük ekonomilerinden birine sahip olurduk. Ne yazık ki biz ancak 2002’de yerli otomobil, yerli uçak hedeflerinden söz etmeye başlayabildik. Ama bu kez durum, çok farklı oldu. Tanıtım töreninde bir kez daha gördük ki, Türkiye tüm paydaşlarıyla, yerli otomobil üretiminde birlik ve beraberlik içindedir. Cumhurbaşkanımızın ve devletimizin sınırsız desteği, ‘babayiğitlerin’ önünü açmış, gereken her türlü imkanı da onların emrine vermiştir.
Böylece de kaybettiğimiz umutlarımızı ve hayallerimizi yeniden kazanabildik. Özgüvenimize yeniden kavuştuk. Kimsenin kuşkusu olmasın ki, bu kez başaracağız. Çünkü TOBB Başkanımız M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun öncülüğünde oluşturulan Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu, bu kez kararlı ve azimli… Türk halkı da onlara yüzde 97.6’yı bulan oranda büyük bir destek veriyor; halkımızın yüzde 89’u da satın almak istiyor. Bu da ortaya koyuyor ki, Türkiye kendi üretimine, kendi otomobile sahip çıkıyor.
Rifat Başkan’ın dediği gibi, Türkiye’nin otomobili; bir otomobilden daha fazlasıdır. Teknolojik dönüşümdür, dijital ekonomiye geçiştir. Hepsinden önemlisi milletimizin istediğinde neler yapabileceğinin de en güçlü ve somut örneğidir. Bu coşkuyla girdiğimiz 2020 yılında iş dünyası mensupları olarak hepimiz, kendi alanımızda yeniliklere imza atarak, yerli otomobil heyecanına destek vermeliyiz. Biz bu azim ve kararlılıkla çalışırsak, inanıyorum ki, bu azimle 21. yüzyıl, Türkiye’nin yüzyılı olacaktır.