Page 3 - Sayı-55 Ocak - Şubat 2022
P. 3
BAŞKANDAN OCAK-ŞUBAT 1
Ali KOPUZ
İstanbul Ticaret Borsası
Yönetim Kurulu Başkanı
Türkiye ekonomisi kendi ayakları üzerinde durmaya, artışları, kısa vadede zam yapanlara büyük gelir sağlaya-
yerli ve milli üretimi güçlendirmeye başladığı andan bilir ama uzun vadede o sektördeki bütün üstünlükle-
itibaren sürekli saldırıya maruz kalma süreci de başla- rimizi ve üretim yapımızı kaybetmemiz anlamına gele-
dı. Bütün dünya ekonomilerinin ağır sınavdan geçtiği cektir. Kuşkusuz gerek ithal malların fiyatlarında gerekse
pandemi döneminde bile bu kötü niyetli baskılar hızın- dövizde meydana gelen yükselişten dolayı maliyet artışı
dan hiçbir şey kaybetmedi. Tam tersine pandeminin yol yaşayan üreticilerin bunu fiyatlarına yansıtmaları do-
açtığı sorunlar, hızlandırma unsuru olarak kullanıldı. ğal... Ancak son dönemde şahit olduğumuz fiyat artışları
Sözgelimi Kovid-19 salgınıyla gıdadan demir çeliğe bir- büyük çoğunlukla fırsatçılıktır, ihtikardır. Bu yaşadıkla-
çok üründe küresel çapta fiyatlar arttı. Hükümetlerin rımız bana, ülkemizde Birinci Dünya Savaşı’ndaki Harp
piyasayı ayakta tutmak amacıyla aldıkları tedbirlerle bu Zenginlerini, tek parti dönemindeki fırsatçıları hatırla-
birleşince, enflasyonda yükselişler görüldü. Türkiye’de tıyor. Harp zenginleri, temel ihtiyaç maddelerini istif
ise Hükümet, olumsuz etkileri üretime ve halkımıza ederek, vurgunculuk yaparak, her türlü yolu daha fazla
daha az yansıtmak adına birçok temel maddedeki küre- kâr etmek için mubah gören kişilerdi. Onlar anormal bir
sel artışı sübvanse etti. Mesela akaryakıtta vergiden vaz- şekilde servetlerine servet katıp zenginleşirlerdi. Kendi
geçerek makul bir düzeyde tutmaya çalıştı. Aynı şekilde mal ve para hırsları sebebiyle milletimizi yokluk içine
elektrik ve doğal gazdaki fiyat artışını devlet üstlendi. düşürmeyi önemsemezlerdi. Ama günümüzde istifçilik
Kısaca devletimiz elinden gelen fedakârlığı gösterdi. ve fahiş fiyat artışı yapanların bilerek ya da bilmeyerek
Ne yazık ki devletin özverisini suiistimal eden açgöz- bir yanlışa daha imza atıyorlar: O da Türkiye’nin eko-
lü bir kesim -her kriz döneminde olduğu gibi bu kez nomisini çökertmek için merkezi dışarda olan kötülük
de- görev başındaydı. Kârlarını fütursuzca artırmak için şebekelerinin değirmenine su taşımaktır.
pandemiyi ve özellikle kurlardaki artışı bahane ettiler. Bu yaşadıklarımız, köklü ticaret geleneklerimizi kaybet-
Vatanseverlikten yoksun bu kişiler ile her gelişmeyi Re- tiğimizi de gösteriyor. 1960’lı yıllarda ülkemizi ziyaret
cep Tayyip Erdoğan yönetimine karşı bir operasyona eden ekonomist Dr. Kurt S. Waber, etütlerinden sonra,
dönüştüren dış mihraklar güçlerini birleştirdiler. Böy- “Hayat pahalılığının yüzde ellisi esnaf tarafından mey-
lece Türkiye bir kur-faiz-enflasyon sarmalına itelenmeye dana getirilmektedir. Türk esnafının ticari ahlakı tam
başlandı. Amaçları, salgın sebebiyle zaten hassas den- olarak olgunlaşmamıştır” der. “İş ve Meslek Ahlakı”
gelere sahip ekonomiye, döviz artışıyla daha fazla zarar adıyla üniversitelerimizde okutulan ders kitabında yer
vermek, böylece hoşnutsuz büyük bir halk kitlesi oluş- alan bu söz, iş ahlakıyla tüm dünyaya örnek olan bir
turmaktı. Ancak hevesleri kursaklarında kaldı. ecdadın torunları olan bizlerin nasıl değerlerimizi kay-
Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın kararlı tavrıyla, Türkiye, bettiğimizin bir göstergesidir.
tarihinde ilk kez kendine has bir ekonomi modeli uygu- Bir kez daha altını çizerek, çağrıda bulunmak istiyorum:
lamaya başladı. Bu modelin en önemli unsuru Kur Ko- Gözümüzü daha çok kazanmak hırsı bürümemelidir.
rumalı TL Vadeli Mevduat yöntemiydi. Bu yöntem sa- Bize hırslarımız değil ülkülerimiz yol göstermelidir.
yesinde döviz hızla düştü. Dövizdeki spekülatif yükselişi, Özümüze dönerek, birlik içinde hareket etmeli; daha
zam yapmak için fırsat olarak kullananlar ise sürekli fiyat az kazanıp çocuklarımıza daha büyük ve müreffeh bir
indirilmesi yönündeki çağrımıza rağmen aynı hızda fiyat Türkiye bırakmayı görev kabul etmeliyiz. Bunu başar-
indirimine gitmediler. Oysa bu çok önemliydi: Çünkü dığımızda, emin olun ki, Türkiye, dünyanın en büyük
tarım ve hayvancılık gibi bazı sektörlerde yaşanan fiyat üretim gücü ve gelişmiş lider ülkesi olacaktır.