Başvuru Yapan:
Gerçek Kişi
4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.
T.C. Kimlik No (*)
:
Ad Soyad (*)
:
E-Posta (*)
:
Telefon (*)
:
Faks (*)
:
Geri Dönüş Tercihiniz
:
Adres (*)
:
İstenilen Bilgi / Belge (*)
:
(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.
Başvuru Yapan:
Tüzel Kişi
4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.
T.C. Kimlik No (*)
:
Ad Soyad (*)
:
E-Posta (*)
:
Telefon (*)
:
Faks (*)
:
Geri Dönüş Tercihiniz
:
Adres (*)
:
İstenilen Bilgi / Belge (*)
:
(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.
.jpg)
"İSRAF, TAĞŞİŞ, VERİMSİZLİK VE ENFLASYON"
(17.01.2025 . 13:10:39) (Okuma: 73)
İstanbul Ticaret Borsasının Ocak ayı Meclis toplantısında konuşan Başkan Ali Kopuz, tarım ve gıda konusundaki tüm sorunların kaynağında dört korkunç neden olduğuna dikkat çekerek, “İsraf, tağşiş, verimsizlik ve enflasyonu çözmedikçe, sürdürülebilir bir refah yoluna girmemiz mümkün değildir” dedi.
İsrafın boyutlarının son dönemlerde giderek arttığını ifade eden Ali Kopuz, “Dünyada üretilen gıdanın üçte birinin kayıp veya israfla boşa gittiğini yıllardır söyleriz. FAO’nun son çalışmaları kayıp ve israf oranının yüzde 40’lara ulaştığını gösteriyor. Türkiye’nin gıda israfı ise 36 milyar dolara ulaşan gıda ihracatımıza yakın. Düşünün; çalışıyor, çabalıyor, emek veriyor, sermaye yatırıyoruz ve sonuçta ortaya çıkanları çöpe atıyoruz. Gıda israf ve kaybının küçük bir kısmını bile kurtarmamızın, refahımıza katkısı büyük olacaktır” dedi.
Gıda güvenliğini tehdit eden diğer önemli tehdidin de gıdada taklit ve tağşiş olduğunu belirten Başkan Kopuz, “Değerli bir ürüne değersiz bir katkı yapıldığında gerçekleşen tağşiş, bir taraftan sağlığı tehdit ederken, diğer taraftan Türk gıda sektörünün imajına zarar vermektedir” dedi.
Tarımsal üretimde verimliliğe de dikkat çeken İSTİB Başkanı Ali Kopuz, Türkiye’nin tarımsal hasılasının her geçen yıl artıyor olmasına rağmen potansiyelimizin altında kaldığını belirterek şunları söyledi: “Eğer verimliliğimizi artırırsak, hem üretimimizi hem de ihracatımızı ikiye katlamamız mümkün. Eğer verimliliğimizi artırmaz ve katma değerli tarımsal ürünlere ağırlık vermezsek, sürdürülebilir refah ne yazık ki mümkün olmayacaktır.”
Türkiye’nin 1970’lerde girdiği yüksek enflasyon sarmalından 2000’li yıllarda kurtulduğunu hatırlatan Ali Kopuz, küresel krizlerin, savaş ve salgınların da etkisiyle son yıllarda bu sorunun tekrar canlandığını belirterek, “Alınan son tedbirlerle enflasyonun kontrol altına alınacağı ve tekrar tek haneli rakamlara gerileyeceği bir döneme girdiğimize inanıyorum. Bilhassa gıda enflasyonunun düşürülmesinin sektörümüz için önemine dikkat çekmek istiyorum. Fiyatların sürekli artacağına dair bir beklentinin oluşması, enflasyonla mücadelede aşılması gereken önemli bir sorundur. Ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadelede beklenti yönetimi konusundaki çalışmalarını da bu nedenle çok önemsiyorum.
Tabii bu mücadelede art niyetle fırsatçılık yapanların da cezalandırılması gerekiyor. Ancak, sadece bakkal ve marketlerin değil, tarladan rafa kadar olan tüm sürecin denetlenmesinin gerektiğine inanıyorum. Sadece esnafın fiyat denetimlerine tabi tutulması etkili olmayacaktır” dedi.