Page 19 - Sayı-55 Ocak - Şubat 2022
P. 19
OCAK-ŞUBAT 1717
OCAK-ŞUBAT
* OSMANLI DÖNEMİNDE YEDİKULE CİVARINDAKİ BOSTANLARIN SU İHTİYACI İÇİN KULLANILAN SU ÇARKI / KAYNAK: eskiistanbul.net
İSTANBUL’UN HABİTAT ÇEŞİTLİLİĞİ Defteri’nde rastlanıyor.
Günümüzün tarım lojistiğine örnek olacak şekilde Harvard Üniversitesi’nde Osmanlı tarım tek-
bostanlarda yetişen sebze meyvenin satışı ancak hal nolojilerini inceleyen ve aynı zamanda Yedikule
ve manavlarda mümkündü. Bostanda alım satım Bostanları’nı Koruma Girişimi’nin üyesi olan Alek-
yapmak ise Osmanlı Devleti kanunlarınca yasaktı. sandar Şopov, Yedikule’deki bostancıların çoğunun
Yetişen ürünlerin uygun şekilde taksim ve tanzimi- bu işi Arnavut ve Makedon bostancılardan öğrendi-
nin yapıldığı bir düzen vardı. ğini anlatıyor. Şopov, şu değerlendirmeyi yapıyor:
Bostanlarda yetişen meyve sebze çeşitliliği de hem “Dünyanın farklı şehirlerinde tarihi daha da eskiye
verimli topraklara hem de bölgenin önemine işa- dayanan pek çok bostan var fakat bunların çoğu ya
ret eden cinstendi. Habitat çeşitliliği konusunda manzara bahçesine dönüştürülmüş ya da belediye-
Türkiye’de modern botaniğin kurucusu olan Alfred nin burada yapmak istediği gibi park haline getiril-
Heilbronn’un İstanbul’un florasına tespitlerine ku- miş durumda. Yedikule’yi eşsiz kılan, hâlâ mahsul
lak verelim: veriyor oluşu. Hâlâ Osmanlı zamanından kalma
kuyulardan çıkarılan su kullanılıyor.”
“İstanbul, habitatlarının çeşitliliğiyle birçok bitki-
ye ev sahipliği yapar. Florasına 2.500 civarında çi- GÖÇ BOSTANLARI YOK ETTİ
çekli bitki ve eğreltinin kayıtlı olduğu İstanbul’dan
yaklaşık 60 kat daha geniş alana yayılan Polonya’da Osmanlı’dan sonra 1950’li yıllara kadar bostancılık
bulunan bitki taksonu sayısı İstanbul’daki bitkilerin kültürünü etkileyen çok ciddi bir hareket olmadı.
sayısıyla hemen hemen aynıdır. İstanbul’un flora- Ancak bu tarihten sonra başlayan köyden şehirlere
sında yer alan bitkilerden 40’ı Türkiye için, 23’ü ise göçün etkisiyle başlayan çarpık yapılaşma, en çok Ne yazık ki
İstanbul ve yakın çevresine endemiktir.” bostanları vurdu. Ne yazık ki İstanbul’un çeşitli
semtlerine yayılan birçok bostan, göç dalgasıyla bir- İstanbul’un
“SULAMADA OSMANLIDAN KALAN KUYULAR likte yerleşim alanına dönüştü. çeşitli semtlerine
KULLANILIYOR” Bugün İstanbul’a ait iki bostan, Kuzguncuk ve Ye- yayılan birçok
Osmanlı zamanında, İsmail Paşa ve Bayram Paşa’ya dikule bostanları varlığını sürdürmeye devam edi- bostan, göç
ait olan bostanların da aralarında bulunduğu Ye- yor. Eskisi gibi tarım kent kültürüne büyük katkılar dalgasıyla
dikule Bostanlarına ve burada çalışan bostancıla- sağlamasalar bile varlıkları bize 1600 yıllık geleneği birlikte yerleşim
ra dair en ayrıntılı bilgilere 1735 tarihli bir Kefil hatırlatmaya devam ediyor. alanına dönüştü.