Page 49 - Borsaaktüel-48-internete
P. 49
TİCARET VE HAYAT
da da tecelli ettirmek gerekir. Belki de memleket sevdası bireyin ğiyle ilgili kahrı çileyi çekmeyi göze almak ise -ki öyledir- o zaman
yakın alanına göre dışta kalsa da, onun sayesinde iç kuraklığımıza ne yapmalıdır?
da su taşımış oluruz. Gittikçe birbirinden kopan ve yalnızlaşan in- Memleket sevdası kara sevda değil, apaydın bir sevdadır. İnsanı bü-
sanımız ve toplam anlamını yitiren millet mevcudumuzun varlığını tün yaratılmışlarla temasa geçirir ve yaşama sevincini büyütür. O
yeniden hatırlarız. Olur mu, olur.
zaman, sevgiliye layık bir seven olmanın yollarına düşmek gerekir.
Memleket sevdası, diğer sevdalar gibi, öncelikle varlığına inanmak Memleket sevdası sadakati gerektirir.
ve olduğu gibi sevmektir.
memleket sevdası alınteri dökmeyi,
Tarihini sevmektir.
Kültürünü sevmektir. bulunulan konum ve makamda işinin hakkını vermeyi,
İnançlarını sevmektir. ne durumda olunursa olunsun, kişisel çıkar için asla hainlik etmemeyi,
Doğasını sevmektir.
verilen veya yüklenilen sorumlulukları ne pahasına olursa olsun
Kurdunu kuşunu, toprağını taşını sevmektir. yerine getirmeyi,
Yalçın kayalarını, hırçın nehirlerini sevmektir.
tarlada, bahçede, masa başında, kürsüde; işçiyken, işverenken,
Yanık bozkırını, o yangının ağıdı olan bozlağı sevmektir.
bilim adamı ev hanımı ya da siyasetçi iken, yapıp ettiği her şeyin
Sazını sözünü sevmektir.
sevdiğine hizmet olduğu bilinç ve hassasiyetine sahip olmayı,
Vakur dağlarını, suskun denizlerini sevmektir.
sınırda nöbet tutanıyla iş yerinde iktisadi faaliyet yapanın sevgili-
Turnalarını, ala geyiğini sevmektir.
nin evinin önünde nöbet tuttuğu bilincinde olmasını,
Süleymaniye’sini, Ağrı Dağı’nı Erciyes’i sevmektir.
Türküsünü, zeybeğini, halayını sevmektir. “ya benimsin ya toprağın” bencilliğine kapılmayıp, memleketi sev-
Al bayrağı ile birlikte; gili olarak görüp bu sevgiliye sadakatten ayrılmayan ama farklı
farklı düşüncelere sahip olanları da sahiplenmeyi,
Ruh bayrağı olan Mevlânâ’sını, Yunus’unu, Hacı Bektaş’ını, Hacı
Bayram’ını sevmektir. varlığını, birliğini, bütünlüğünü gaye yapmayı,
Ve insanını sevmektir, her şeyin merkezindeki insanını sevmektir. kimliğinin köşelerinde gerekirse aşsız ekmeksiz, susuz uykusuz nö-
bet tutmayı gerektirir.
İnsanını kiriyle pasıyla, eğrisiyle doğrusuyla, az akıllısıyla, çok
akıllısıyla, koşanıyla yan çizeniyle sevmektir. şimdi “ artık öyle sevdalar mı kaldı” diyeceksiniz. Bu tür sevda-
lar henüz bitmedi ve bitmeyecektir de. Bitmediğine delilimiz hâlâ
Ve en çok da memleket için can feda edenlerini sevmektir.
tarih içinde yol alıyor olmamızdır. Geceler boyu kandil gibi yanan
Peki çoğaltabileceğimiz bu sevgi yelpazesi veya demeti bize hangi ve sorumluluklarını hakkıyla yerine getirenler olmasa, bunca ha-
sorumlulukları yükler? Bu sorumluluklar yerine getirilmezse sev- sım ortasında ve zamanın fırtınaları önünde ayakta kalabilmemiz
ginin varlığı elbette tartışmalı hale gelir. Sevmenin doğası sevdi- mümkün olabilir miydi?
Kasım-Aralık 2020 47