Page 48 - Borsaaktüel-48-internete
P. 48
TİCARET VE HAYAT
Memleket Sevdası
Memleket sevdası kara sevda değil, apaydın bir sevdadır. Memleket sevdası
sadakati gerektirir. Memleket sevdası alınteri dökmeyi, bulunulan konum ve
makamda işinin hakkını vermeyi, ne durumda olunursa olunsun, kişisel çıkar için
asla hainlik etmemeyi, verilen veya yüklenilen sorumlulukları ne pahasına olursa
olsun yerine getirmeyi, tarlada, bahçede, masa başında, kürsüde; işçiyken,
işverenken, bilim adamı ev hanımı ya da siyasetçi iken, yapıp ettiği her şeyin
sevdiğine hizmet olduğu bilinç ve hassasiyetine sahip olmayı gerektirir.
MÜRSEL
SÖNMEZ
Dünya hızla değişiyor. Duygu, düşünce ve insanın “kapsama alanı” da genişler. Ama
duyarlıklarımız da bu değişim ortamında hal- başlangıç, yani ayağını bastığı yer, esastır.
laç pamuğu gibi atılıyor. Bu ahvalde bizi biz Sınırları, “benliği” yiten ve siyasal ve ikti-
yapan ve kimliğimizin çerçevesini oluşturan sadi anlamda bulanıklığa doğru giden bir
kadim doğru ve değerleri sürekli anımsamak, dünyada “var”lığımızın vatanı olan mem-
anımsatmak gerekiyor. Büyülü bir sözcüğe leket bahsine öncelik vermek, memleket
dönüşen ve arkasında çoğu zaman olumsuz sevdası ateşini harlamak gerekiyor. Çünkü,
niyetler barındıran “değişim” karmaşasında, kendimiz olma hayatı ve sevgilerimizi yaşa-
özümüzü oluşturan “asıl” değer ve doğruları ma zeminimiz burası.
koruyup kollamak zorundayız. Acelecilikle bu- Birçok bilgeliğin işportaya döküldüğü ve sa-
nun adını muhafazakârlık koymamak gerek. TİCARET VE HAYAT nallığın gerçeğin yerine ikame edildiği bir
Zaten muhafazakârlık ve yenilikçilik kavramları zamanda sevgi sözcüğünü de açımlamak,
dışardan ithal ettiğimiz ve içine sığmadığımız tanımlamak ve tashih etmek gerekiyor. Sevgi öyle kuvvetli bir
nice kavram gibi netameli ve bizim halimizi anlatma konusun- insani duygudur ki, tarih boyunca övüle sevile gelmiştir. İnsanın
da yetersiz. Değişen yalnızca maddi dünya değil, dil ve bununla kendisinde başlayan ve sonra kendisini aşan bu duygunun yönel-
birlikte ve bağlı olarak kültür de değişiyor. Ne ki bu değişim de, diği her vaha çiçeklenmiş, her harabe mâmur olmuştur. Hatta öyle
geçmişi yedeğine alarak derinleşmeye doğru değil, çağın sığlığına ki, insan mizacını dahi değiştirebilen nadir ruh kuvvetlerindendir.
doğru yelken açıyor. O zaman; eskimeyen sevdalarımızı, burnumu- Böylesi etkin bir halin cazibesini kullanmak isteyen bencilliğin,
zun direğini sızlatan anılarımızı, tam ve tüm anlamlarıyla vatan kibrin, mülkiyetleştirmenin, kıskançlık ve hasedin de sevgi kılığı-
millet aidiyetimizi, memleket sevdamızı getirip getirip gündemin na girdiği olagelmiştir. Saf sevgi ve muhabbet, geliştirip büyütüp
orta yerine koymak gerekiyor. Memleket sevdası bunu gerektiriyor gümrahlaştırırken; onun kılığına giren olumsuz duygular kısırlaş-
çünkü. tırmış, çoraklaştırmış ve hatta sevginin hedeflerinin tam zıddı olan
İnsanın kendisine ve kendisinden olan benlikle başlayan ve halka noktalara götürmüştür. Memleket sevgisi iddiası da buna dahil.
halka büyüyen kimlik ve mensubiyeti, soyuttan somuta doğru iler- İnsanın bireysel dünyasında sevginin tezahürleri vardır. Sevmek
ler. Kendisi, ailesi, yakınları, milleti ile oluşan tablo, yaşadığı top- fedakârlıktır, vermektir, düşünmek ve kaygılanmak, kahır ve çile-
raklar ve tümünü de kapsayan memleket olarak tamamlanır. Daha ye katlanmaktır. Emek vermek, alınteri dökmektir. Sevgi denilen
da ilerisi ise insan ve insanlık sevgisidir. Gönlü ve aklı büyüyen gönül kıvamındaki aynı halleri genelleştirerek memleket sevdasın-
46