Page 52 - Sayı-44 Mart Nisan 2020
P. 52
TİCARET VE HAYAT
“Danışan Dağları Aşar mı Aşar”
Ticaret, siyaset vb. hangi alanda ve hangi konumda olursak olalım, istişa-
reye önem vermek zorundayız. Bu aklı imecesi sayesinde aşılmaz görünen
sorunlar aşılacaktır. Tersi ise husumet, kin, öfke ve çekememezlik doğurur
ki bu, toplumu yaralayacak olan bir hastalıklar silsilesidir.
gerek bireysel dünyamızda, gerekse sorum- MÜRSEL kendisine veya yakınlarına zarar verir. Top-
lu bulunduğumuz konumda, istişarenin yani SÖNMEZ lumsal kamusal bir mevkide bulunan kişi ise
danışıp konuşmanın ne kadar önemli olduğu böylesi bir sapmada konumu gereği büyük
hep söylenegelmiştir. Bizim kültürümüzde ise zarar hatta yıkımlara yol açabilir. İnsanın di-
danışma ve geniş anlamıyla istişare/şûra in- ğer insanlarla tamamlandığı hatta bir çeşit
san hayatının tam merkezindedir. çünkü, “akıl “var” olduğu düşünülürse, akıllar ve tecrü-
akıldan üstündür.” beler de birbirleriyle tamamlanır ve olgunlu-
ğa ulaşırlar. Danışmak, konuşmak ve istişa-
Bir insan ne kadar akıllı, zeki, becerikli ve ba-
re; hayatta rahat isteyen sade vatandaş için
şarılı olursa olsun, beşer olmanın doğal sonucu
de, toplumsal sorumluluk makamında bulu-
olarak dalgınlık, unutma vb. arızalar da taşır.
nan kişi için de, hem vicdan rahatlığı, hem
Düşünce ve eylemlerini içinde bulunduğu du-
de mutluluğa giden bir yol ve yordamdır.
rumdan tutun daha başka iç ve dış nedenler
mutlaka etkiler. Bu kişinin iradesi ne kadar TİCARET VE HAYAT Kamusal sorumluluk alanlarında bulunan
kişilerin bu konuya ne kadar çok değer ver-
sağlam olursa olsun, bir yerde bir noktada tı-
meleri gereğini ısrarla vurgulamak gerekir.
kanıp kalabilir. Bilgi ve başarıları ile bir yerlere gelmek de kişinin
Diyelim ki siz çoğu kimsenin bilemediği ve başaramadığı işleri
başını döndürebilir, gurura sevk edip böylelikle aklıselimini yoldan
başardınız ve öne çıktınız. Diyelim ki çevrenizdeki insanları -size
çıkarabilir. yüksek özgüvenin nice insanı yükseklerden aşağılara
göre- siz taşıyorsunuz. Diyelim ki gerçek de böyle olsun. Bu sizi
düşürdüğü bilinip görülen şeylerdendir. İnsan kendi kusurunu gör-
mekte çoğu zaman kördür. O halde, insanın çevresinde kişilik ve mükemmel kılmaz. Öncelikle bu dünyada her insanın bir misyonu,
bir görevi bir anlam ve değeri vardır. yeryüzünde varlığı “abes”
aklına ayna olabilecek insanlara ihtiyacı vardır. “İnsan insanın ay-
olan hiçbir canlı ve nesne yoktur. gerçek böyle olunca yanınız yö-
nasıdır” denmesi boşuna değildir.
renizdeki sizden “aşağı” olanların da bir görev ve işlevleri olduğu-
Bireysel dünyasında benmerkezcilik oynayarak, çevresini küçüm- nu hayatın ve varlığın bu bilgeliğinden dolayı anımsamak gerekir.
seyip onlarla istişarede bulunmaya tenezzül etmeyen kişi, enikonu nasıl kocaman bir araç bir santimlik bir kablonun eksikliğinden do-
50