Page 11 - borsaaktuel-71-k
P. 11
EYLÜL-EKİM 11
nın geniş coğrafyalarına belirsizliğe dair endişe, korku durumda.
salan bizatihi gelişmiş ülkelerdir. Yükselen ekonomiler Rapordaki ilginç tespitlerin başında, önümüzdeki 10
ve gelişmekte olan ülkelerde ise iki grup ülke gözlemle- yılda Çin’in küresel gıda ve tarımsal ürün tüketimini
riz. Birinci grup, bilhassa E7 Grubu olarak ifade edebi- yönlendirici rolünün azalacağı, Hindistan ve Güney-
leceğimiz ülkeler (Çin, Hindistan, Meksika, Türkiye, doğu Asya’nın rolünün ise artacağı geliyor. Önceki on
Brezilya, Endonezya ve Rusya), ‘Belirsizlik Çağı’nın yılda küresel tüketim artışının yüzde 28’ine katkıda
bilinçli olarak manipüle edildiğinin, derinleştirildiği- bulunduğu ifade edilen Çin’in önümüzdeki 10 yılın
nin farkında olarak tedbir alan ülkeler konumundalar.
küresel tüketim eğilimindeki payının tersine yüzde
İkinci grup gelişmekte olan ülkeler ise, belirsizliğin 11’e düşmesi beklenmekte. Buna karşılık, Hindistan
kendi kendine oluştuğunu zannederek ve söz konusu ve Güneydoğu Asya ülkelerinin ise, büyüyen kent-
‘küresel basınç’tan endişe ederek gelişmiş ülkelere ya- sel nüfus ve artan refah nedeniyle, 2033 yılına kadar
kınlaşmak, hatta yaranmak gerektiği yanılgısına düşen küresel tüketim artışının yüzde 31’ini oluşturacakları
ülkeler. Bu grup ülkelerin umudu, Türkiye gibi Avras- öngörülmekte. Keza, orta gelirli ülkelerde kalori alımı
ya’da ‘oyun kurucu’ bir ülkenin yol göstericiliğinden ve yüzde 7, düşük gelirli ülkelerde ise, kalori alımı ancak
siyasi, askeri ve ekonomik bağımsızlık mücadelesinden yüzde 4 artabilecek. Bunun anlamı, BM’nin ‘Açlığın
ilham almak. Nitekim, ABD’deki düşünce kuruluşları Sıfırlanması’ hedefine 2030’a kadar ulaşılabilmesi ne
veya AB Komisyonu’nun önde gelen temsilcilerinin yazık ki mümkün gözükmüyor.
Türkiye’den ‘Afrika’dan dışlanmalarının sebebi’ olarak
söz etmeleri boş olmasa gerek. En zor durumda olan OECD-FAO Raporu, orta gelir düzeyindeki ülkelerde
ülkeler ise en az gelişmiş ülkeler grubu. Bu grup ülke- yeterli gelir artışı olmayacağı öngörüsünün hayvansal,
ler ‘Belirsizlik Çağı’nın negatif etkisini en ağır hisseden balıkçılık ve deniz ürünleri ile sebze ve meyvelere daya-
ülkeler. Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere, lı; besin ve protein açısından daha zengin beslenmeye
çok taraflı uluslararası teşkilatların ise gelişmekte olan geçişi zorlaştırdığını ve temel gıda maddelerine olan
ülkeler, bilhassa az gelişmiş ekonomiler için daha fazla bağımlılığın devam etmesine yol açtığını belirtiyor.
çaba sarf etmeleri gerekiyor. Küresel tarım arzındaki artışın ekili arazi ve hayvan-
cılıktan kaynaklanacak artıştan ziyade verimliliğin
Bu tablo içerisinde, Ülkemizin ‘Belirsizlik Çağı’ olarak artırılmasına dayalı olacak olması nedeniyle, tarım
adlandırılan bu ‘küresel operasyon’ dönemini en etkili sektörünün küresel sera gazı emisyon yoğunluğunun
şekilde yönetmek ve gelişmekte olan ülkeler nezdinde- azalacağı; buna rağmen, de tarımdan kaynaklanan “OECD-FAO
ki ‘rol model’ konumunu perçinlemek için, savunma doğrudan emisyonların önümüzdeki 10 yılda yüzde 5 Raporu, orta
alanındaki çalışmalarını aralıksız derinleştirmesi ve artacağı öngörülmekte. Rapordaki en kritik önemdeki
tarım, gıda endüstrisiyle ilgili üretim ve stoklarını da detay ise, gıda kaybı ve israfının küresel ölçekte yarıya gelir düzeyindeki
güçlendirmesinin nedeni de bu noktada yoğunlaşıyor. indirilmesi halinde, 2030 yılına kadar yetersiz besle-
Bilhassa tarım-gıda alanına yönelik üretim, tedarik ve nen insan sayısını 153 milyona düşürmenin, küresel ülkelerde yeterli
stoklamaya yönelik çalışmalarımızı, projeleri derinleş- tarımsal sera gazı emisyonlarını ise yüzde 4 azaltmanın gelir artışı
tirmemiz gerekiyor. Çünkü, gıda ve su arz güvenliği mümkün olduğu.
küresel alanında en önemli çatışma alanlarından birisi olmayacağı
olma özelliği taşıyor. Savunma alanında ise, Cumhur- Rapordaki tespitler, ülkemizin de aralarında bulundu- öngörüsünün
başkanımızın Aksaz Tersane Komutanlığı’ndaki tören- ğu Avrupa ve Orta Asya ülkelerinde, gıda harcamala-
de altını çizerek ifade ettiği cümleleri iyi özümsememiz rının hane halkı bütçesi içindeki payının 2021-2023 hayvansal,
gerekiyor. Savunma, tarım-gıda ve enerji gibi kritik en- döneminde ortalama yüzde 10 civarında, Türkiye’de balıkçılık ve
düstrilerde ‘stratejik otonomi’ anlayışıyla kendine ye- ise yüzde 16 civarında olduğuna işaret ediyor. Aynı
tebilen ülke olması, Türkiye’yi bölgesel ve küresel bir ülkeler grubu, bilhassa Avrupa Birliği, İngiltere, Rus- deniz ürünleri
oyun kurucu ülke olarak, ‘Küresel Güney’ ile ‘Küresel ya, Ukrayna, Türkiye ve Kazakistan’ın sağladığı katkı ile sebze ve
Kuzey’ arasında en kritik diyalog ve işbirliği aktörü küresel tarım ve balık üretiminin yüzde 15’ini oluştur-
konumuna taşıyacaktır. Küresel sistemin yeniden ya- makta. 2033 yılına gelindiğinde, Avrupa ve Orta As- meyvelere
pılanma sancılarını iyi okuyup, 2030 sonrası küresel ya’da tarım ve balık üretiminin net değerinin, 2021-23 dayalı; besin ve
rekabet dönemine güçlü bir şekilde hazırlanmayı sür- dönemine göre yüzde 7 oranında artacağı beklenmek-
düreceğiz. te. Bu tablo, son on yılda elde edilen büyümenin yarı- protein açısından
sından azını temsil ediyor olması itibariyle, Avrupa’da daha zengin
TARIMIN GELECEĞİ YÜKSELEN EKONOMİLERDE önemli bir üretim yavaşlaması beklentisini yansıtmak-
ta. Raporda, Türkiye’nin buğday üretiminde 2033 beslenmeye
OECD ile BM Gıda ve Tarım Teşkilatı’nın (FAO) or- yılına kadar yüzde 23 oranında ciddi bir büyüme de
taklaşa hazırladıkları ve önümüzdeki 10 yılda küresel öngörülmekte. geçişi
tarım pazarlarında neler yaşanabileceğine dair öngö-
rüleri içeren rapor geçen hafta yayınlandı. Rapor, her Ukrayna’nın 2033 yılına kadar tarihi üretim kapasi- zorlaştırdığını
şeyden önce, gelişmiş ülkelere göre, bilhassa aralarında tesine ulaşacağı varsayılmakla birlikte, toparlanmanın ve temel gıda
Türkiye’nin de yer aldığı yükselen ekonomilerin son yavaş olması ve Doğu Avrupa’daki üretim artışının
20 yılda küresel tarım ve balıkçılık pazarını daha fazla yüzde 25’inin Türkiye’nin, yüzde 7’sinin ise Rusya’nın maddelerine
yönlendirir hale geldiğinin, bu durumun önümüzdeki öncülüğünde gerçekleşmesi beklenmekte. Mısır, Çin, olan bağımlılığın
on yıllık dönemde katlanarak devam etmesinin bek- ABD, Türkiye, Ukrayna ve Rusya’nın pancar üretimi-
lendiğinin altını çiziyor. Küresel tarım pazarlarında ni artırması beklenmektedir. Önümüzdeki 10 yılda, devam etmesine
değişen trendler, küresel tarımsal üretim ve tüketim önceki 10 yıla göre, küresel pamuk tüketimindeki yıl- yol açtığını
eğiliminde ortaya çıkan değişimler, uluslararası ta- lık artış ise, Pakistan, Türkiye ve Vietnam’daki yüksek
rımsal ticaret modellerinde de değişikliklere yol açmış pamuk kullanımına ilişkin tahminlere dayanıyor. belirtiyor.”