Page 10 - borsaaktuel-71-k
P. 10
10 EKONOMİYE BAKIŞ
ARTIK HER BAŞLIK
‘ULUSAL GÜVENLİK’ MESELESİ
Küresel güç merkezleri arasında ‘çok kutuplu dünya’
gerçeğine dayalı rekabet derinleşirken ve Atlantik ile Asya-
Pasifik arasındaki gerginlik yükselirken, tarım-gıda, enerji,
savunma ve lojistik alanındaki çalışmalarımızı, stratejik
projelerimizi hızlandırmamız gerekiyor.
PROF. DR.
KEREM ALKİN Bir devletin milli egemenliğine, bir milletin bekasına liği, siber güvenliği ve tedarik-lojistik ağı güvenliği
doğrudan tehdit oluşturan, milli egemenliğe ve bekaya için Anavatan, MaviVatan, GökVatan, UzayVatan ve
karşı kötü niyet oluşturan her ulusötesi teşebbüs, tu- SiberVatan’da yürütülen tüm milli ve yerli projelerin
zak, operasyon, strateji; hatta yeri geldiğinde doktrin ehemmiyetinin, vazgeçilmezliğinin iyi özümsenmesi;
doğrudan ‘Ulusal Güvenlik’ meselesidir. 10 yıl ön- bilhassa Türk reel sektörünün tüm kuruluşlarının ‘stra-
cesine kadar ağırlıklı olarak askeri alanda, istihbarat tejik otonomi’ye dair beceri ve kabiliyetleri güçlendi-
alanında, savunma alanında bu kapsama giren tehdit recek daha fazla proje üretmesi, daha fazla girişimde
ve kötü niyetli teşebbüsler ulusal güvenlik meselesi bulunması gerekiyor. Tüm uluslararası sistem olası bir
olarak tanımlanırdı. Bugün ise, tarım-gıda arz güven- ‘3. Dünya Savaşı’ tehdidini konuşurken, Ülkemizin
liği, enerji güvenliği, siber güvenlik ve tedarik-lojistik güvenlik, istihbarat ve diplomasi birimlerince gece-
ağı güvenliği de artık birer ulusal güvenlik meselesine li gündüzlü yürütülen kapsamlı çalışmalar ve istikrar
dönüşmüş durumda. Bu nedenle, artık ülkelerin salt ortamından feyz alarak, bilhassa reel sektörümüzün
güvenlik, istihbarat, diplomasi birimlerinin sorumlu- ‘vatansever’ mücadelesini yoğunlaştırması gerekecek.
luğunda olan bir alandan söz etmiyoruz.
Küresel güç merkezleri arasında ‘çok kutuplu dünya’
Ülkelerin tüm kamu birimleri, tüm siber ağ paydaş- gerçeğine dayalı rekabet derinleşirken, Atlantik ile
ları, reel sektörü temsil eden tüm kuruluşları, ülkesi- Asya-Pasifik arasındaki gerginlik yükselirken, Türki-
nin bekası için çalışan tüm sivil toplum kuruluşları da ye’nin ‘Küresel Güney’ ile ‘Küresel Kuzey’ arasında
‘Ulusal Güvenlik’ mücadelesinin, çalışmalarının vaz- diyalog becerisi ve başarısına her zamankinden daha
geçilmez parçası olmak durumunda.‘Soğuk Savaş’ ve fazla ihtiyaç var. Bu rolümüzü bertaraf etmeye teşeb-
‘iki kutuplu dünya’ gerginliğinin sona erdiği 1990’lı büs eden her ulusötesi yapının çırpınışlarını ise tek tek
yılların sonları ve 2000’lerin başlangıç dönemi, bir an yok edeceğiz. Bu nedenle, tarım-gıda, enerji, savunma
için ulusötesi yapılarca üretilen, yönetilen, yönlendiri- ve lojistik alanındaki çalışmalarımızı, stratejik projele-
len tehditlerin ve kötü niyetli teşebbüslerin son erdi- rimizi hızlandırmamız gerekiyor
ğine dair aldatıcı bir izlenime sahne olmuştu. Ancak,
‘Soğuk Savaş’ döneminin kurgusu içerisinde, ulusötesi
yapılarca görev verilmiş terör örgütleri ve ‘vekil unsur- BELİRSİZLİK ÇAĞI’NDA KÜRESEL REKABETİN GELECEĞİ
lar’ aracılığıyla operasyonlara ara verilmediği; sızma Küresel düzen 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana ki en ger-
operasyonlarının derinleşerek devam ettiği kısa sürede gin, en çalkantılı döneminden geçerken, batı kültürü-
anlaşıldı. nün ‘belirsizlikler’den ve ‘şiddet’ten beslenme alışkan-
’15 Temmuz’ Türkiye’nin Milli Egemenliği ve Bağım- lıklarını, hatta tercihini göz ardı etmek yaman bir hata
sızlığı adına, millet olarak topyekun bir mücadele ve anlamına gelir. Anadolu ve Mezopotamya’nın hoşgörü
beraberlik içerisinde olmamız noktasında tarihi bir anlayışı, empati kabiliyeti, batı kültüründe sanki kıy-
uyanışa sebep oldu. Bugün, küresel internet platform- met veriliyormuş gibi gösterilen, zaman içinde özüm-
ları ve sosyal medya mecraları üzerinden yürütülen senmiş gibi gösterilen gerçek bir medeniyet dokusu-
dezenformasyon operasyonlarına karşı nasıl topyekun dur. Oysa, ari ırk takıntısına dayalı faşizm, gaddarlık
uyanık olmamız gerekiyor ise, küresel ekonomi-politik ve vahşet batı kültürünün önemli bir parçasıdır. Bu
sistem yeniden yapılanırken, Ülkemizin Avrasya’daki nedenle, ulusötesi yapılar, batı toplumlarının genetik
‘oyun kurucu’ gücüyle üstleneceği etkin rolden endişe kodlarında yer alan bu unsurları nasıl manipüle ede-
duyan ulusötesi yapılarca ekonomi, ticaret, siyaset ve ceklerini çok iyi bilirler.
güvenlik alanında oluşturulmaya teşebbüs edilen tüm Bakmayın, gelişmiş ekonomilerin düşüncü kuruluşla-
algı operasyonlarına, tüm tuzak ve stratejilere karşı rının, sivil toplum kuruluşlarının, akademik camianın
toplumun bütünü uyanık olup, bu tür tehditlerin ber- ‘Belirsizlik Çağı’dan duydukları rahatsızlığa. Özünde,
taraf edilmesine yönelik topyekun bir mücadele içeri- ulusötesi yapıların hakimiyetinde, ‘Belirsizlik Çağı’nı
sinde olmamız gerekiyor.
yöneten ve algı olarak yayan, dünyanın farklı coğrafya-
Ülkemizin tarım-gıda arz güvenliği, enerji arz güven- larında savaşı ve kan dökülmesini motive eden, dünya-