Page 29 - Sayı-43 Ocak Şubat 2020
P. 29

İSTANBul’uN SEMTlERİ




            ARİSTOKRAT VE MÜTEVAzı
            Eyüp,  Manevi  duruşuyla,  çiçeği,  oyuncağı
            ile  güveci  ve  Pierre  lotisi  ile  özellikli  bir
            harmandır. Bir o kadar aristokrat bir o ka-
            dar da tevazu sahibidir.
            Yahya Kemal ise 1922 yılında Tevhid-i Ef-
            kar Gazetesi’nde yazdığı bir yazıda şunları
            söylüyordu:
            “Eyüp Türk’lerin ölüm şehri. Eyüp, Avrupa
            toprağının bittiği sahilde İslam cennetinin
            bir bahçesi gibi yeşil duruyor…”
            Eyüp  sırtlarına  baktığımızda  göz  alabil-
            diğince  uzanan  beyaz  mermerler  tarlası-
            nı  görürüz.  Bu  yönüyle  aynı  zamanda  bir
            mezarlıklar şehri olan Eyüp, dünya ile ahi-
            ret gölgesini en iyi hissettiğimiz yerlerden
            biridir.  Burada  bu  iki  değer  birbirini  ihlal
            etmez.  Mezarlıkların  arasından  süzüle-
            rek  Pierre  loti  Tepesine  çıkmak  ve  orada
            İstanbul’u izlemek, kahve içmek bu söyle-
            diğimizi doğrulamıyor mu?


            FATİH’İN BÜYÜK SıRRı
            Bizans  döneminde  birinci  Kostantin  tara-
            fından kurulup şehrin etrafındaki görkemli
            surlar yapıldıktan sonra Eyüp’te bazı eserler
            meydana getirmişler. O tarihte Eyüp, “Koz-
            midyon” adını taşıyordu. Bu semt daha çok
            havasının temizliği ve av hayvanlarının çok-
            luğu nedeniyle imparatorların dinlenmek ve   kuşattığı zaman 82 yaşındaki Eyüp Sultan   “Beyim, Allah’ın hikmeti seccademizi ta Eba
            avlanmak için kullandığı bir yer hüviyetin-  da burada şehit düşmüştü. Bu bilgiye sahip-  Eyyüb’ün mezarı üzerine döşemişler” diye-
            deymiş. Av sarayları ve sahil sarayları mev-  tiler fakat mezarının nerede olduğuna dair   rek bulunduğu yerin kazılmasını istemiştir.
            cutmuş.                             bir bilgi ulaşmamıştı. Fatih Sultan Mehmet   Bunun  üzerine  üç  zira  kadar  kazıldıktan
                                                bu zor görevi hocasından rica etti ve onun   sonra  kufi  hat  ile  “Hazâ  Kabri  Eba  Eyyüb
            Eyüp’ün  Türk’ler  için  önemi  hiç  şüphesiz   bu kabri bulmasını istedi. Hocası hünkârdan
            İstanbul’un Fethinden sonradır. Fatih Sultan   biraz zaman istedi. Evliya çelebi’nin belirt-  el-Ensari ” yani “Bu kabir Eyyüb- El Ensa-
            Mehmed,  1453  yılında  İstanbul’u  fethet-  tiğine göre, bir süre ibadetle meşgul olan   ri’nindir”  yazılı  bir  sanduka  bulmuşlar  ve
                                                                                   böylece kendileri için önemli olan bu sırrı
            tiği zaman hocası Akşemseddin ile birlikte   Akşemseddin manevi bir keşif yolu ile Eyüp   çözmüş oluyorlardı. daha sonra Fatih Sul-
            büyük bir sırrın peşindeydiler. Bu sır onlar   Sultan’ın mezarını buldu.   tan Mehmet hemen kabrin bulunduğu yere
            için  en  az  fetih  kadar  önemliydi.  52  gün
            süren kuşatmanın ardından İstanbul Türk-  KABİR, SECCAdESİNİ SERdİğİ YERdE…
            lerin eline geçmişti. Hem İstanbul’da hem
            de  tüm  dünyada  yeni  bir  çağ  başlıyordu.     Önce ormanlık bir alana girerek aradıkları
            Fakat devrin ileri gelen bilginleri ile birlik-  kabrini burada olduğunu söylemiş ve daha
            te İslam Peygamberi Hazreti Muhammed’in   sonra da bir seccade isteyerek burada na-
            sahabelerinden  Halit  bin  zeyd  Abâ  Eyyüb   maz kılmak istemiş. Aradan hayli uzun bir
            El-Ensari’nin mezarının nerede olduğu idi.   zaman geçtikten sonra Akşemseddin gözle-
            çünkü 668 yılında İslam Orduları İstanbul’u   ri kan çanağı olmuş bir şekilde doğrularak



                                                                                                Ocak-Şubat 2020 27
   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34