Page 30 - Sayı-43 Ocak Şubat 2020
P. 30

İSTANBul’uN SEMTlERİ




                                                                                  olmasının  nedenlerinden  biri  de,  İstanbul
                                                                                  halkının öldükten sonra buraya defnedilme
                                                                                  isteğinden kaynaklanıyor.

                                                                                  İSTANBul’dAKİ İlK BÜYÜK TÜRK YAPıSı

                                                                                  Fatih Sultan Mehmet, Halid bin zeyd’in kab-
                                                                                  rini bulduktan sonra bir caminin yapılmasını
                                                                                  istiyor. İstanbul’un fethinden 5 sene sonra
                                                                                  1458-1459’da yapılan bu cami oldukça kısa
                                                                                  sayılacak bir zamanda inşa ediliyor. İstanbul
                                                                                  için yeni bir merkez açılmış oluyordu. Reşat
                                                                                  Ekrem Koçu’nun verdiği bilgiye göre Fatih
                                                                                  Sultan Mehmet’in yaptırdığı bu büyük cami
                                                                                  300 yıl sonra 1766 yılındaki depremde bü-
                                                                                  yük  hasar  görmüş  ve  eski  halinden  hiçbir
                                                                                  eser kalmamış. Tabi bu 300 yıl içinde mut-
                                                                                  laka  irili  ufaklı  tamiratlar  görmüştür  diye
                                                                                  düşünüyoruz. Bunların kayıtlara geçmeme-
           bir türbe ve cami yapılmasını emrediyor ve   1341 yıldır İstanbulludur ve İstanbul halkı   si, olmadığı anlamına gelmiyor.
           hazırlıklara başlanıyor. Kısa bir zaman sonra   onsuz  bir  işe  başlamaz.  Padişahların  kılıç   depremden sonra Üçüncü Selim bu 30 ay
           ise türbe ve caminin yapımı tamamlanıyor.   kuşama törenleri burada yapılmaya başla-  gibi  bir  sürede  camiyi  yeniden  yaptırarak
           Tam 556 yıldır da bu mekân başta İstanbul-  mış. Kılıç alayı denen bu törenler padişah-  İstanbul  halkının  hizmetine  sunuyor.  O
           lular olmak üzere birçok yurttaşımız tara-  ların da aynı doğrultuda kutsala sığınma ve   günden itibaren de bu cami sürekli resto-
           fından ziyaret edilmektedir.        kendini daha güvende hissetme ihtiyacın-  re edilerek muhafaza edilmeye başlanmış-
                                               dan  kaynaklanıyor.  Cuma  günleri  yapılan   tır. Camiye girdiğiniz vakit belli aralıklarla

           EYÜP SulTAN YA dA HAlİd BİN zEYd    bu törenler büyük ilgiyle karşılanır ve Cuma   restorasyon için iskelelerin kurulu olduğunu
                                               namazı burada kılınırdı. Son padişaha ka-  görürsünüz  ve  hayli  canınız  sıkılır.  çünkü
           Hz. Muhammed Mekke’den Medine’ye hic-  dar  devam  eden  bu  geleneği  günümüzde
           ret (göç) ettiği zaman bütün halk büyük bir   uygulayan devlet adamı ve bürokratlar da   caminin kubbesini ve çinilerini hat yazıla-
           sabırsızlıkla onu bekliyordu. Bütün Medine   bulunuyor.                rını incelemek için bir engel olsun istemez-
           sokağa  dökülmüş  ve  Hazreti  Muhammed   Eyüp Camii ve çevresinin mezarlıklarla dolu   siniz. Fakat bu dev eserin Peygambere ev
                                                                                  sahipliği yapmış cömertlik abidesi bir insa-
           ile onun yakın arkadaşı Ebubekir’in bir an
           önce şehirlerine girmeleri için sabırsızlanı-
           yordu.  çok  geçmeden  beklenen  misafirler
           Medine’ye ulaştılar ve şehirde tam anlamıy-
           la bir bayram havası yaşandı. Ancak bir so-
           run vardı. Hazreti Peygamber kimin evinde
           kalacaktı? Bütün şehir halkı onu misafir et-
           mek istiyordu. Bu yoğun ilgi karşısında hiç
           kimseyi kırmak istemeyen Hazreti Muham-
           met, devesinin kimin evinin önünde çöker-
           se orada kalacağı fikrine şehir halkını ikna
           etti.  Bütün Medineliler bunu kabul edince
           ve Hazreti Peygamber, devesi Kusva’nın ser-
           best bırakılmasını istedi. Kusva ağır adım-
           larla ilerleyerek bir evin önünde çöktü. İşte
           bu evin sahibi bugün İstanbulluların sultan
           payesini verdiği Hazreti Halit İbn-i zeyd’dir.



           28
   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35