Page 54 - borsaaktuel-46-k
P. 54

TİCARET VE HAYAT






                                            “Kimsenin vakti yok”









                         Şairin; “Yaşamak değil, beni bu telaş öldürecek” dediği zamanları yaşıyoruz.
                          Biricik hayatımızı muhteşem bir tabloya dönüştürmek de, çarçur etmek de

                       elimizde oysa. Ne yaptığımızı bir sorgulayabilsek, her gün iyi ve güzele dönüş-
                        türsek hayatımızı o zaman kendimiz; yakınlarımız, kavim kabilemiz, millet ve

                           devletimiz de güzelleşip güçlenecek ve dünya yaşanılası bir yer olacak.















             Evet, kimsenin vakti yok, yaşadığı hayatı sor-       MÜRSEL          sahibiz.  Bırakın  boy  ölçüşmeyi,  baş  çeken
             gulayıp  eksikliklerini  tamamlamaya.  Şairin;       SÖNMEZ          bir ülke olduğumuz zamanlar daha dün gibi.
             “Yaşamak değil, beni bu telaş öldürecek” dedi-                       Geldiğimiz  nokta  elbette  bir  değer  sahibi
             ği zamanları yaşıyoruz. Biraz bundan biraz da                        ama  olmamız  gereken  yerde  olmadığımız
             ihmalkarlığımızdan  dolayı,  biricik  ömrümüzü                       da muhakkak. Bunca imkan ve enerji ile bi-
             hoyratça harcıyoruz. Biricik hayatımızı muhte-                       limsel, kültürel, iktisadi ve siyasi alanlarda
             şem bir tabloya dönüştürmek de, çarçur etmek                         ilerleyiş hızımızın yavaş olduğu da ortada.
             de elimizde oysa. Ne yaptığımızı bir sorgulaya-                      Peki  sorun  nerede?  Devlet  yapısının  işle-
             bilsek, her gün iyi ve güzele dönüştürsek haya-                      yişinde  mi?  Yukarıda  aşağıya  yansıtılması
             tımızı o zaman kendimiz; yakınlarımız, kavim                         gereken bilinç ve inanç eksikliği mi hızımızı
             kabilemiz,  millet  ve  devletimiz  de  güzelleşip                   kesiyor? Yoksa, aşağıdan yukarıya bir basınç
             güçlenecek ve dünya yaşanılası bir yer olacak.                       oluşturup, daha iyi ve güzeli idealize ede-
             Toprağın  erozyonla  yitip  gitmesi  gibi  basit                     meyişimiz midir sebep? Veya başka bir çok
             bencilliklerle kararttığımız kimlik ve kişiliğimiz                   nedenle birlikte hepsi.
             de yitip gidiyor ne yazık ki.             TİCARET VE HAYAT
                                                                                  Sorunlarımızın  temelinde  milli  kimlik  ve
             Yukarıdaki girizgah aşağıda arz edeceğim hal-                        kişiliğimizin, güven ve inanç duygumuzun
             ler ve durumlar içindir. Her ne kadar o faslı derinleştirerek kaybo-  zayıf olmasının yattığını düşünüyorum. Milli bir hars veya amaç
             lan insanlığımıza dair çok şey söylenebilirse de, şimdilik kenarda   ortaya  koyamıyor,  aynı  yöne  bakmayı  bir  türlü  başaramıyoruz.
             tutuyorum. Har vurup harman savurduğumuz biricik ömrümüzün   “Milli” sözcüğünün altını çiziyorum, çünkü, çağdaş küresel norm-
             sosyal toplumsal boyutunda bu lakaytlığın yansımalarına gelelim   ların, değerlerin hepsi dünyaya egemen “Küresel Kötülük” tara-
             biz.                                                 fından  hazırlanmış  tuzaklar  içeriyor  ve  biz  “milli”  ölçülerimizi
                                                                  bilemediğimiz ya da oluşturamadığımız için bu tuzakların tahriba-
             Övüngenlik falan değil, dünyanın hem tarihsel hem de stratejik   tına uğruyoruz. Kuralları koyanların işine yarayan çağdaş kural ve
             anlamda en önemli coğrafyalarından birisi bizim memleketimiz.   “töre”lere karşı olmak koruyucu bir refleks iken, marjinal sivrilikler
             Tabiat  sermayemiz,  kültür  sermayemiz  ve  insan  sermayemizle   olarak algılanıyor. Gözümüzde büyüttüğümüz “Batı”ya ayran bu-
             dünyada öne çıkan çoğu memleketle boy ölçüşebilecek imkanlara




           52
   49   50   51   52   53   54   55   56   57   58   59