Page 48 - Sayı-51 Mayıs Haziran 2021
P. 48

46                      TİCARET VE HAYAT




                                GEçMİş VE GELECEK






                                Geçmiş ve tecrübe kendisine başvurduğumuz zaman bizi eli

                                boş göndermiyor. Millet olup medeniyet kurmuş olabilenlere

                                ait bir zenginliktir bu. Köklerinden dallarına su yürüyen ağaç
                                boy verecek, çiçek açacak ve meyveler sunacaktır.



           MÜRSEL SÖNMEZ


                                Yaşadığımız dünyayı ve geleceği düşünürken baş-  Maddi araçlar ve çevre değiştikçe onlarla temas ha-
                                vurduğumuz referanslardan birisi de hafızamızda   linde olan insan davranış ve ahlakı da değişime uğ-
                                birikenler oluyor. Şimdilerde “deneyimlemek” ola-  ramakta. İnsan, yaşadığı gerçeklik ve somut durum
                                rak söylenen “tecrübe etmek” ya da “deneyim” yani   kendisini sıkıştırınca, ya geçmişe, ya da geleceğe, ge-
                                “tecrübe”  yalnızca  duygusal  bir  albüm  değil,  aynı   lecek düşlerine kaçar. Kaçma niyetiyle değil, mevcut
                                zamanda geleceğe yürümek için yaslandığımız bir   durumla baş edebilme gayretiyle geçmişe başvurdu-
                                dayanak değeri taşıyor. Hal böyle olunca, her du-  ğumuzda çok büyük zenginlikler bulacağız. Hele de
                                rumda,  gayriihtiyari “tecrübe”nin kapısını çalıyo-  bizim gibi tarihin başoyuncularından olan bir millet
                                ruz. O da bizi; iyisi kötüsü, eğrisi doğrusu ile boş   ve medeniyet için bu daha da mümkün. Yaşadığı-
                                çevirmiyor.                                mız biçimsel değişiklik ne olursa olsun son tahlilde
                                                                           insan yine insan, hayat yine o aynı labirentlerle dolu
                                Geçmiş övgüsü ya da gelecek korkusu veya hayran-  galeri, ömür de ölüm de insanın kaçınılmaz gerçek-
                                lığı açısın ile değil, tecrübe ettiğimiz hayat açısından   liği. Hal böyle olunca sıkıştıkça geçmişimizden borç
                                baktığımızda, şimdiki zamanın daha karmaşık ve sa-  isteyebiliriz. Borç da değil, çünkü bu borcun veya
                                nal/hayâlî olduğunu gözlemliyoruz. İktisadi hayatın   ödüncün karşılığı yaşanılan zorluklarla ödenmiştir.
                                işleyişi de bundan nasibini alıyor elbette. Geçmişte
                                alıp satmak, kâr etmek; para, altın, çek senet üze-  İnsanlığımızı güzelleştirecek, geleceğimize ışık dü-
                                                                           şürecek o kadar çok hikâyemiz var ki. Çıkarların
                                rinde işlerken, günümüzde bu enstrümanların yeri-  çatıştığı en net alana, ticarete dair olanları da var
                                ni sanal paralar, ekrandaki rakamlar aldı. Geçmişte
                                                                           elbette ve bu hikâyeler kurgu değil gerçekti. Kendisi
                                -70’li 80’li yıllar- “bankadan kredi almak” küçük ve   siftah ettiği için gelen müşteriyi komşusuna yönlen-
                                orta boy işletmeler için bir sabıkaydı, çünkü onun
                                                                           diren gönlü gözü tok esnaflarımızın varlığına şim-
                                batmakta olduğuna veya bu yolla batacağına inanı-  dilerde kimleri inandırabiliriz?  Duvarlarında “Ka-
                                lırdı. Kara kaplı alacak defterine borç yazanlar da   naat bitmez tükenmez bir hazinedir” ve “Müşteri
                                yazdıranlar azaldı, çünkü artık onlar plastik para ile
                                                                           velinimetimizidir” tabelâsındaki bilgelik? Müşteriyi
                                borcu alacağı örtüyorlar. Hâsılı para da, varlık da,   Hakk’ın kendisine rızık vermek için gönderdiği ara-
                                bilgisayar ekranındaki bir kısım simge ve sembol-  cı gibi gören ve bundan dolayı yüksünmeden hiz-
                                lere dönüşmüş durumda. Bu biçimsel değişimlerin   met eden esnaf nerelerdedir şimdi? Bir şey tartarken,
                                ne yöne evrileceği, sonuçlarının insanlık için iyi mi   terazinin o nesneyi değil de kendi insanlığını tarttı-
                                kötü mü olacağı konusu derin ve uzun bir konu.   ğı hassasiyetiyle tartan insan, aynı zamanda “kom-
                                Şunun da altı çizilmeli ki, belli bir yaşın üstünde-  şusu açken tok yatmayan” insandı. Komşusunun
                                kiler değişime hep korku ve şüphe ile bakacaklar-  sıkıntısını gidermek vardı. Sıkıntıda olana yardım
                                dır. Çünkü, karşılaştıkları  duruma dair geçmişin   edilir, “karzıhasen” (güzel borç) verilirdi. Bu güzel
                                deposundan alabilecekleri fazla somut bir malzeme   borç sayesinde toplumsal birlik pekiştirilir, verilen
                                yani teknik ve pratik bulunmamaktadır. Kültürel ve   uğraşın karşılığı sömürücü insanlara kaptırılmazdı.
                                manevî boyut ayrı elbette.                 Kayıtlı olmayan ama her zaman hazır görünmeyen
   43   44   45   46   47   48   49   50   51   52   53