Page 60 - Sayı-55 Ocak - Şubat 2022
P. 60

58                       İKTİSAT TARİHİ




                                                                           Çiftlik işlerinden birçoklarını yapıvermeli yahut ida-
                                                                           re edip yaptırıvermelidir. Çiftçi hanım eşi tarafından
                                                                           yapılması kendisine havale edilen bir şeyi bilâ-itiraz
                                                                           ve mırıldanmaksızın kabul ederek hemen yapı ver-
                                                                           melidir ve bu hususta daima fedakâr olmalıdır.”

                                                                           İclal’in yazdığına göre 1898’de Macaristan’da açı-
                                                                           lan iyi ziraat ve ev kadınlığı mekteplerine 12 ila 15
                                                                           yaşındaki kızlar ve erkek çocuklar kabul ediliyorlar,
                                                                           haftada yedi ila 12 saat görüyorlardı. Tahsil müdde-
                                                                           ti 3 sene olan bu mektep, 30 hektarlık bir tarla için-
                                                                           deydi ve bir bay, bir de bayan öğretmeni mevcuttu.
                                                                           Bayan öğretmen kız çocukları okutur, bahçede ve
                                                                           kümeste çalıştırırdı. Numune çiftlikleri gibi olan
                                                                           bu mekteplerde dersler pratik ve teorik olmak üzere
                                                                           iki kısımdı. Ayrıca genel ziraat bilgilerinin yanı sıra
                                                                           mektebin bulunduğu  yerde yapılan ziraatle  ilgili
                                                                           olan dersler fazla fazla yapılırdı. Buradaki eğitim-
                                                                           ler her geçen gün daha da iyileştirildiği için anne-
                                  Yazının sonunda Belkıs İclal imzası yer alıyor
                                                                           ler mutlaka kızlarını buralarda okutmak istiyordu.
                                Yalnız babanın çalışıp ekmek getirmesi kafi değildir.   Hatta Belkıs İclal’in tabiriyle “Kızların bu mektep-
                                Tabiî bu arada kızlar da çalışmaya mecbur oluyor-  lerde okutulmaları adeta moda olmuştu.”
                                lar. Fakat bir kere köyünden çıkan kız artık bir daha
                                oraya avdet etmek istemiyor. Fabrikada  çalışmak   “KIZLARA UCUZ VE İYİ ÜRÜN ALMA KAİDELERİ
                                ona rahat geldiği gibi şehirlerin parlaklığı da gözle-  ÖĞRETİLİYOR”
                                rini kamaştırıyor. Bir çare kızlar ‘Ben kendi kazan-  Genç kızlar bu okullarda hangi dersleri görüyordu.
                                cımla idare olacağım, hür yaşayacağım’ derken ken-  Belkıs İclal, bu konuda Osmanlı ziraat mektepleri-
                                di kendini esarete atıyorlar. Analık vazifelerini dahi   ne örnek olması için müfredatı da açıklıyordu:
                                bilmeyen bu kızlar evlenmek istemiyorlar. Bunun
                                için memleketlerinden bazılarında ahalinin yavaş   “Genç kızlar ev idaresi, aşçılık, sütçülük ve peynir-
                                                                           cilik, bahçıvanlık ve çocuk yetiştirmek öğrendikten
                                yavaş azaldığı görülüyor.”
                                                                           başka, fazla olarak çamaşır ve hafif elbise yapmayı
                                Oysa kızlar için düzenlenen ziraat mektepleri tam   dahi iyi öğrenirler.”
                                bir çözüm sunuyorlardı. Çünkü “kızlara köylerde
                                yaşamak yaşayabilmek için lazım olan her şeyi” öğ-  İclal, çok önemli bir örnek daha verir. Buna göre
                                retiyorlardı. “Macar mekteplerinde bu suretle hazır-  bazı ev hanımlığı ve ziraat mektepleri, fiilen kızlara
           “Genç kızlar ev      lanan kızlar gayet iyi ev kadını ve çiftçi oluyorlar   mutfak yönetimi yaptırıyorlardı:
           idaresi, aşçılık,    ve pek bahtiyar aileler teşkil ediyorlar” diyen Belkıs   “Şubenin gayet büyük mutfağı vardır. Kızlar orada
           sütçülük ve          İclal, böylece ideal çiftçi ailenin ortaya çıktığına işa-  yemek  yaparlar.  Sabahleyin  her  talebe  20  santim
           peynircilik,         ret ediyordu.                              (para birimi) getirir. O para ile başlangıçta bayan
           bahçıvanlık                                                     öğretmenin nezareti altında ve sonraları yalnız ola-
           ve çocuk             “ÇİFTÇİNİN HANIMI, ÇİFTÇİNİN BÜYÜK YARDIMCISIDIR”  rak yapılacak yemeye lazım olan maddeleri satın
           yetiştirmek          İclal’in çizdiği fotoğraftaki mutlu çiftçi ailesinde   alırlar. Bununla hem satın almak kaideleri ve hem
           öğrendikten          çiftçi eşinin beklentilerini karşılayan çiftçi bir kadın   de ucuz ve iyi şey almak kaideleri öğrenilir. Yemek-
           başka, fazla         vardı:                                     ler pişirilip mutfak temizlendikten ve her şeyi yerli
           olarak çamaşır       “Çiftçi öyle bir zevce ister ki kendi gibi o da çiftçi-  yerine konulduktan sonra herkes geri döner.”
           ve hafif elbise      liği sevsin, tarla hayatını beğensin, köyde, çiftlikte
           yapmayı dahi iyi     oturmaktan bıkmazsın. Bununla beraber çiftçinin   [Kaynak: Yeni Fikir, 28 Ocak 1912, Sayı 2, s. 38-43
           öğrenirler.”         hanımı, çiftçinin büyük bir yardımcısı olmalı. […]   ve Sayı 3, 12 Şubat 1912, s. 65-69.]
   55   56   57   58   59   60   61   62   63   64   65