Page 63 - borsaaktuel-74-k
P. 63

MART-NİSAN 63
                                                                                                                 63
                                                                                                      MART-NİSAN


            na ve çürüklüğüne göre değişir. Hele yağ, başlı başına  Anadolu’da çoraptan  kumaşa,  faniladan boyaya ka-
            bir laboratuvar mevzuu oldu. Balkabağı kurusundan  dar hemen her ürünün tağşişli olduğu vurgulanıyor.
            balmumu hülasasına kadar, içinde ne aransa bulunu-  Haberin son cümlesi, çözümün merkezi idarenin ira-
            yor: Sıhhate yarar nesneden gayrı!         desinde olduğunu söylüyor:  “İktisat Vekâleti bütün
            Kaymak namı altında satılan yumuşak küspeleri, ineğe   bu nevi işleri sıkı bir kontrol altına koyan tedbirler
            gösterecek olsanız, sütünden yapılmadığına, kendi diliy-  almadıkça bu fenalıkların önüne geçilmesi imkanı
            le böğüre böğüre yemin eder.               yoktur.”
            Üzümün, suyunun suyunun suyundan yapılan sirkeye   ***
            ne dersiniz? O bile, eskiden olduğu gibi, yalnız kabına  Taklit ve tağşişi engellemek için, denetimlerin sıklaş-
            değil, keskinliğinin zararını, midelerimize çektirmeye  ması ve cezaların artırılması gerektiğine dair bir yazı
            başladı.                                   da 27 Ekim 1934 tarihli Hakimiyeti Milliye gaze-

            Sözü uzatmayalım: Tahan helvası üstübeçli (günümüz-  tesinin başyazarı Falih Rıfkı’nın kaleminden çıkmış:
            de, sağlıksız olduğu için sadece dış mekan boyaların-  “Hiçbir Avrupalının kendini zehirleyen veya midesini
            da kullanımına izin verilen madde), pirinç taşlı, ar-  bozan adama karşı insafı, müsamahası, merhameti yok-
            mut çürük, kumaş otludur!”                 tur. Ceza ve kontrol zulüm derecesinde ağırdır.
            Yazar, birbirinden güzel diyaloglarla, havyar, kaşar, sa-  Bizde de zulüm derecesinde ağır bir ceza ve kontrol ku-
            lep, tavuk, sakız leblebisi, meyve ve sebzelerdeki sah-  rarak, yiyecek içecek hilelerine  kati  surette  set  çekmek
            tekârlıkları sıraladıktan sonra yazısını şöyle bitiriyor:   zamanı gelmiştir. (…) Milletin sıhhati, bütün ticaret-
            “Bu gidişle (…) İstanbul halkı da, hep bir ağızdan Be-  lerin,  kazanç kaidelerinin  ve bütün müsamahaların,
            lediye kapısında feryat edecek:            merhametlerin üstünde bir şeydir.”
            -       Yahu! Allah rızası için katkısız tarafından bir  ***
            şey verin bize!”                           İkinci Dünya Savaşı yıllarında ise gıda darlığının da

            ***                                        eklenmesiyle, bugünkü gıda kodeksine benzer bir
                                                       nizamname yayınlanarak, taklit ve tağşişle mücade-
            1930’lu yılların gazeteleri incelendiğinde bu ve buna
            benzer birçok yazı ve habere rastlarsınız. Bunların or-  le sürer. 9 Eylül 1942 tarihli Bugün gazetesinin ilk
            tak özelliği ise ne yazık ki sorunun çözülebileceğine   sayfasında yayınlanan “Gıda Maddelerinden Tağşi-
            olan inancın azlığıdır.                    şe Meydan Verilmeyecek” başlıkla haberin spotun-
                                                       da, “Gıda maddelerinin ve umumî sıhhati ilgilendiren
            Örneğin 17 Ağustos 1937 tarihli Son Posta gazete-  eşya ve levazımın hususî vasıflarını gösteren nizamname
            sinin ikinci sayfasında yer alan Muhittin Birgen im-  neşredildi” ifadesi vardır. Bu haberde, Falih Rıfkı’nın
            zalı, “Taklid ve Tağşiş Ruhunun İmhası Lazımdır”   sekiz yıl önce talep ettiği caydırıcı cezalar hakkında
            başlıklı yazı şöyle başlar:
                                                       bir bilgi yer almaz. Ancak, haberin hemen üstünde
            “Türkiye’de taklid ve tağşiş, hiç değilse bir kısım iktisadi  yer alan “Vurguncular Daha Şiddetle Cezalandı-
            faaliyetlerin esasıdır.”                   rılacak” başlıklı haberde, yokluk yıllarının etkisiyle
            Ardından örnekleri sıralar  Muhittin Birgen: Alkol   olacak, meslekten men, malların müsaderesi ve 10
            derecesi düşük kolonya ve içkiler, ilaçlar, kumaşlar,  yıla varan hapis cezalarından bahsedilir.
            pamuklar, pudralar ve saire…               ***
            Muhittin Birgen’in yazısı şöyle bitiyor:  “Bugünkü   Hülasa, gıdada taklit ve tağşiş günümüzde de canlı-
            vaziyet kötüyü ve mağşuşu (hileli mal) iyiye ve temize ve   lığını koruyan bir sorun. Özellikle, internet ve semt
            hilekârlığı da doğruya karşı himaye eden bir hal oluyor.   pazarlarındaki denetim sorunları ile yeterince caydırı-
            Bur derdi bir an evvel tezgâha koymak ve hilenin, fesa-  cı olmayan cezalar sorunu büyütüyor.
            dın, tağşişin kökünü ezerek memleket iktisadiyatına bir   Ama bence en önemli sorun tüketici bilinci ve so-
            ahlak ve nizam vermek icap ediyor.”
                                                       rumluluğundaki eksiklik. Tarım ve Orman Bakanlı-
            ***                                        ğının ALO 174 Gıda Hattı ve Ticaret Bakanlığının
            Aynı gazetede birkaç hafta sonra, 8 Ağustos 1937’de  Alo 175 Tüketici Şikayet Hattı etkin kullanılmazsa
            yayınlanan, “Taklide ve Tağşişe Karşı Bütün Mem-  ve yüzbinlerce noktadaki milyonlarca kalem ürünü
            lekete Şamil Bir Mücadele Lazımdır!” başlıklı  takip etmekte zorlanan Devlet organlarına destek
            haberde de benzer örnekleri sıralanarak, özellikle  olunmazsa cezaların artırılması da yeterli olmaz…
   58   59   60   61   62   63   64   65   66   67   68