Page 36 - Sayı-52 Temmuz Ağustos 2021
P. 36
34 ARAŞTIRMA TÜMER TOPAL
GIDA MİLLİYETÇİLİĞİ YÜKSELİYOR
Gıda Milliyetçiliği, temel olarak ülkelerin başka kısıtlayıcı önlemlere yöneldiler. Böylece gelişmiş
ülkelere bağımlı olmadan kendi gıdasını üretmesi, ülkelerin bile gıdaya erişiminin kısıtlanabileceğini
ürettiği gıdanın yeterli olması ve elinde belirli bir gördük. Sonraki aşamalarda ise ülkeler üretebileceği
miktar gıda stoğunu bulundurması prensiplerine ürünleri dışarıdan almak yerine kendi bünyesinde
dayanır. üretmek üzerine politikalar geliştirmeyi tartışmaya
başladılar.
Pandemi döneminde Gıda Milliyetçiliği kavramını
daha sık duyar olduk. Zira bu periyotta, lojistik sı- Ancak her ülkenin gıda milliyetçiliği yapma şansı
kıntılar yaşandı, bazı ülkelerde hasat yapılamadı ve yok. Bazı ülkeler toprak verimliliği ve iklim gibi
elde bulundurulan stokların yeterliliği tartışmaya konularda Türkiye kadar şanslı değil. Türkiye,
açıldı. “Gelecekte yaşanabilecek krizlere karşı ülke- hâlihazırda tarımsal hasılada Avrupa’da 1, dünyada
ler gıda milliyetçiliği meselesini biraz daha ciddiye ise 7. sırada bulunuyor. Bu bir başarı olsa da doğru
almalı mı?” sorusu bir kez daha önem kazandı. yatırım ve planlamalar olmazsa, iklim krizi gibi so-
runların baş göstereceği bir geleceğe hazırlanmamız
Gıda milliyetçiliği, aynı zamanda talep edilenden
fazla üretim yapılması halinde bu ürünü ihraç et- gerektiği gerçeğini değiştirmiyor. Çünkü pandemi-
mek yerine muhafaza etmenin gerektiği düşüncesi- nin yarattığı kaos dışında Gıda Milliyetçiliği cep-
ni de barındırıyor. Bu da ülkelerin öncelikle ihracat- hesinde çok önemli bir argüman daha var: Gelecek
Kaygısı.
tan gelecek para üzerine değil, kendi vatandaşının
gıdaya erişiminin zora girmemesi üzerine kurulu FAO Gıda Güvenliği 2020 raporuna göre dünya-
yeni bir düzen talep ediyor. Ayrıca, pandeminin daki açlık 2014 yılından bu yana kademeli olarak
yaşamın normal akışını bozacağı anlaşıldığı andan artıyor. Raporun bulgularına bakıldığında 2019
itibaren birçok ülke ilk iş olarak dış ticaret konu- yılında dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birinin
sunda korumacı pozisyon almaya başladı. İhracatı güvenli, besleyici ve yeterli gıdaya düzenli erişimi