Page 40 - Sayı-52 Temmuz Ağustos 2021
P. 40

38                       İKTİSAT TARİHİ




                                tarif edemem. Babam artık orakçıları tutmuştur.   bacılar soğuk suyun yanından geçerken susak ile bir
                                Çalışkan ve kanaatli orakçılar şimdi arpaları biç-  iki bardak su içtikten sonra söğütlük yolda bir köy
                                meye başlamışlardır. Tarlanın kenarına sıra ile di-  şarkısı alırlar.
                                zilen orakçılar bir işe başladılar mı parlak kosaları-
                                nı (orak çeşidi) sallaya sallaya bütün tarlayı alt üst   “DÖVEN’İN SESİ KEMAN SEDASIDIR”
                                ederler; arkadan gelenler arpalardan güzel demetler
                                                                           Ben en ziyade harmanı severim. Komşularımız öküz
                                ve tepeler yaparlar. Babam da onlarla beraber güne-  ile harman döver, fakat babam beygir ile döver ve
                                şin altında yatar… Babam her zaman bana der ki   her zaman beygir daha çabuk iyi iş görür der. Macit,
                                ‘Oğlum ben böyle güneş karşısında çalışmasaydım,   benim için en büyük zevk, dövene binerek sarı sap-
                                şimdi vücudum böyle sap sağlam olmaz, beli bükük   ların, iri başakların arasında beygirleri haydamak…
                                bir ihtiyar olurum. Ben işçilerimle beraber sıcakta   Döven, ekinler üzerinde kaparken “Feyz…” diye
                                yatmasaydım Cenab-ı Hakk bize nafaka verirdi. Ve-  bir seda çıkarır, bu seda işçilerin türkülerine iştirak
                                rirdi ama bu kadar zengin mesut ve rahat olamaz-  eden bir keman sedasıdır.
                                dım; ahırlarımda bu kadar hayvan, ambarlarımda
                                bu kadar ekin bulunmazdı. Çünkü çalışmayana   Akşamları yatmağa geldiği zaman benim üstüm ba-
                                                                           şım toz toprak içinde kalır. Güzel bir saman kokusu
                                Cenab-ı Hakk vermez. Ben çalışmayınca sizi sonra
                                fakir bırakırdım; seni iyice okutamaz, Hükümete de   işitirim. Annem beni sever, ‘Aferin oğlum baban
                                                                           gibi çalışkan bir çiftçi olacaksın’ der ve temiz elbi-
                                çok vergi veremezdim’
                                                                           selerimi verir.
                                Babam orakçılar ile tarlada çalışırken validem de
                                                                           Benim harman zamanından  sonra işim  bahçede
                                evde işçiler için çorba, ekmek, yemek hazırlatırdı.   gezmek, tavuklarımızı görmek, hayvanların sağıl-
                                Orakçılar öyle iştiha ile yemek yerlerdi ki beş daki-  malarını seyreylemektir. Biliyor musun Macid?
                                kada karavanalardaki yemeklerden eser kalmazdı…
                                                                           İmtihanlar bitince köye gideceğim, ben bunlara
                                Buğdaylar da biçildikten sonra ekinler harman yeri-  kavuşacağım. Ah sen de bir köye gelsen, benimle
                                ne demet arabaları ile taşınır, ne güzel hayat… Ara-  beraber kalsan, eminim ki köyde, o güzelim yerde
   35   36   37   38   39   40   41   42   43   44   45