Page 41 - Sayı-52 Temmuz Ağustos 2021
P. 41

TEMMUZ-AĞUSTOS’21 39





































            yaşamanın lezzetini benden çok takdir edeceksin…  20 SENE SONRA İKİ ARKADAŞIN HALİ…

            Şimdi ben her gece rüyamda harmanları görüyo-  Yirmi sene sonra idi yine o salkımlı, asmalı pencere
            rum, bağlar, bahçeleri geziyor, kır ata biniyor, kay-  önünde görüşüyor, uzaktan yeşillikleri seyrediyor-
            maklar yoğurtlar yiyorum.”                 duk. Her şey eski halinde idi; yalnız bir şey değiş-  “Hakikaten
            Bu kadar senedir mektepte beraber oturduğumuz   mişti: Halim de, ben de bıyıklanmış, büyümüş idik.  Halim tahsili,
            arkadaşım Halim’in sözlerini içim sıkıla sıkıla din-  Arkadaşım bana hararetli hararetli çiftçilikten bah-  ihtisası, sebatı,
            liyordum. Ben Halim’i çok severdim, fakat onun   sediyordu. Şimdi harmandan, oraktan, işçilerden   muhabbeti
            fikirlerini sevmezdim. Benim gözüm paşalıkta, kay-  tıfılâne (çocukça) bahsetmiyor, orak makinelerini,
            makamlıkta, âlâyişte, büyüklükte idi…      harman makinelerini, sürme makinelerini söylüyor   sayesinde gayet
                                                       ve her gün attığı hatve-i terakkiyi (ilerleme adımını)   zengin bir çiftçi
                                                       bana anlatıyordu.                         olmuş idi.
                                                       Hakikaten Halim tahsili, ihtisası, sebatı, muhabbeti  Zavallı arkadaşı
                                                       sayesinde gayet zengin bir çiftçi olmuş idi. Muvaffa- ben memur
                                                       kıyeti, gayreti her tarafta söyleniyordu. Halim’e her-  olmak, paşa
                                                       kes şayan-ı hürmet bir adam gözüyle bakıyordu…  olmak hülyasına
                                                       Zavallı arkadaşı ben memur olmak, paşa olmak hül- düştüğümden
                                                       yasına düştüğümden onun gibi saf hayatı, saadeti,   onun gibi
                                                       serveti bulamamıştım. O vicdanı, muhiti karşısın-  saf hayatı,
                                                       da hür yaşarken ben başkalarının fikirleri, sözleri,   saadeti, serveti
                                                       emelleri altında ezilmekten kurtulamıyordum.   bulamamıştım.
                                                       Bir hükümet memuru olmuştum, maaşım var idi;
                                                       muhteşem bir de masam, koltuğum vardı. Fakat bir   ‘Ah ben de
                                                       gün bir şey çıktı, birçok memurları kovdular. Ben de   neden onun gibi
                                                       açıklarda kaldım. Ben yine yerleştim, yine memur   çiftçi olamamış
                                                       oldum, yine bir koltuk sandalyesi buldum; buldum   idim; neden?’
                                                       ama bugün o salkımlar, asmalar sarılmış pencerenin
                                                       önünü, Halim’in çiftçilik hikayelerini hatırlıyorum,   demekten
                                                       ‘Ah ben de neden onun gibi çiftçi olamamış idim;  kendimi
                                                       neden?’ demekten kendimi alamıyordum…”    alamıyordum…”
   36   37   38   39   40   41   42   43   44   45   46