Page 64 - Sayı-59 Eylül-Ekim 2022
P. 64

62
           62                       T İKTİSAT TARİHİ



                                Hocamız, bize dinimize, dünyamıza ait pek çok şeyler  yoktur. Yalnız şunu bilirim ki, Hocam pek bilgili ve
                                öğrettiği gibi kendisinin çiftçilikteki amelîde ziyade  pek çalışkandır, günde hiç durmadan sekiz saat alışır,
                                idi. Yaşı altmışı geçkin olduğu halde bazen köyde çift  öğrenmeğe öğretmeğe uğraşır, boş lakırdı ile boş za-
                                sürerlerken, çiftçilere yardım etmesini onlara bildik-  man geçirmekten kaçar ve hele çiftçilere ve biz köylü
                                lerini öğretmesini pek severdi, ve sabanın kollarını  çocuklarına kendisinin “yeni tertip çiftçilik” dediği
                                tuttuğu zaman o kadar gayrete gelirdi ki, herkes onu  usulleri öğretmekten pek hoşlanırdı.
                                genç, dinç usta bir çiftçiden ayırt edemezdi.”
                                                                          Kendisi nerede okumuştu ilmem; fakat mütemadi-
                                                                          yen okur ve her gün taşradan pek çok kitap getirir,
                                “KÖYDE HERKES HOCAYI SEVERDİ”
                                                                          yeni şeyler öğretmeğe heves eder. Bize de bazen na-
                                Kitabın ilk satırlarında Halil Hoca’nın iyilik severliği  sihatleri sırasında evlatlarım, ‘İnsan beşikten mezara
                                ve fenalıkla işi olmayan bir rol model olduğu anlaşı-  kadar daime öğrenmeğe çalışmalı.’ Peygamberimiz
                                lıyordu. Bütün köylülerin sevip saydığı Halil Hoca,  Efendimiz böyle buyurmuşlardır der idi.”
                                herkese yardım etmeye çabalarken, köylüler de onun   Yazar bu noktada Halil Hoca’nın şahsında her şeyi
                                bir dediğin iki etmezdi:
                                                                          başının heves olduğunu, heves olduğu takdirde bir
                                “Kendisi gayet bilgiç idi, hoş sözler söylerdi, kimsenin  köylünün [Halil Hoca] yeniliğin öncüsü olacağına
                                fenalığını istemezdi, bu sebeple bizim köyde herkes  dikkat çekiyordu:
                                Hocayı sever, büyük, küçük herkes kendisine hürmet   “Bunun için Hocam, aslında bizim gibi bir köylü
                                eder ve hele biz çocuklar kendisinin hayır duasını al-  olduğu halde, mahza (sadece) hevesi ile okumuş,
                                mak iççin bize bir iş göstermesini beklerdik.
                                                                          herkesin hürmetine layık olmuş, ve köyündeki eski
                                Büyükler mesela analarımız,  babalarımız kendisini  tertip çiftçiliğin pek geri yani güçlükle az bir kâr ha-
                                gördükleri zaman itibar ve hürmet eyledikleri gibi  sıl ettiğini görerek, yeni tertip çiftçilik yani az bir
                                hocanın bizi adam etmedeki hizmetine karşı onun  zaman içinde az masraf ederek çok kâr etme, bu veç-
                                ufak bir işinde bulunmağı cana minnet bilirler ve  hile hem kendini ve hem de milletini mesud edecek
                                hatta Hocayı boş zamanlarında evlerine davet eder,  bir zenginlik hasıl etmek fikrine saplanarak, “zira-
                                onun nasihatlerinden faydalar bulmağa çalışırlar idi.  at”a merak etmiş, velhasıl öğrenmiş ve sonra da bize
                                                                          öğretmeği kendince bir borç bilmiş idi.”
           Halil Hoca’nın       Hocamız, öyle zannediyorum ki, pek bilgiç idi,
           mektebi ele          çünkü civar köylerin hocaları da bazen ziyaretine   KÖYE GELİNCE ÖNCE YENİ BİR MEKTEP İNŞA ETTİRMİŞTİ
                                gelirler, güçlüklerini  ondan öğrenirlerdi.  Velhasıl
           aldığından           Hocamızın adı etraf köylere kadar yayılmış, çiftçi,  Halil Hoca’yı bize bir kahramanın ağzından nakle-
           beridir ki;          dükkancı, kendi işi için bir defa Hocanın ne dü-  den Abdülhakim Hâris, onun köye geldiğinde kafa-
           köyümüz              şündüğünü öğrenmek lazım olduğuna inanmış idi.  sındaki hedefleri gerçekleştirmek için nasıl yeni ve
           şenlendi,            Bu cihetle Hocamızı herkes ziyaret eder. Hastalığı,  temiz bir mektep yaptırdığını, orayı ağaçlarla, bitki-

           çocuklarımız         müşkili hakkında kendisinden fikir arar ve sonra te-  lerle, sebzelerle şenlendirdiğini ve böylece çocuklara
                                                                          uygulamalı olarak doğal yaşamı ve tarımı sevdirdiği-
                                şekkürler ederek ayrılırdı.”
           okur yazar,                                                    ni aktarıyordu:
           okunduğunu           “BİZE YENİ TERTİP ÇİFTÇİLİK USULLERİNİ ÖĞRETİRDİ”  “İşte bunun içindir ki Halil Hoca bizim köye geldi-
           anlar ve             Haris, bu aşamadan sonra hocanın bu kadar doğ-  ğinde, bizim eski mektebi beğenmemiş, köy zengin-
           söylediğini          ru bilgisinin kaynağını anlatmaya geçiyordu. Onun  lerinden Ali Ağa’ya gitmiş, onu kandırmış ve köyün
           tanır oldu. Ve       verdiği bilgiye göre bilginin kaynağı, kitaplardı,  beş dakika uzağında, bir tümen (yığın/tepe) üzerin-
           hele mektep          gelişmeleri anı anına takip etmesiydi. İstanbul’dan  de, koruluğun yanında, ufak, güzel, temiz, havadar
           bahçemiz, köyün      yani büyük şehirden uzak bir köy olmasın arağmen  yeni bir mektep yaptırmış ve kendi eliyle de bahçesi-

           en iyi yemişini,     bilgiye ulaşmayı bilen bir kişiydi Halil Hoca. Din-  ni düzenlemiş, ağaçlar, çiçekler, sebzeler dikmiş idi.
                                dar bir köy hocası olması modern gelişmeleri takip
           sebzesini            etmesiyle perçinlenmişti, böylece saygınlığı daha da   Halil Hoca’nın mektebi ele aldığından beridir ki;
           yetiştirir bir       artmıştı. Hâris, çocuklara örnek kişi olarak verdiği   köyümüz şenlendi, çocuklarımız okur yazar, okun-
                                                                          duğunu anlar ve söylediğini tanır oldu. Ve hele mek-
           örnek bahçesi        Halil Hoca hakkında şu bilgileri veriyordu:  tep bahçemiz, köyün en iyi yemişini, sebzesini yetiş-
           halini aldı.         “Hocamızın aslı ve nesli hakkında büyük haberim  tirir bir örnek bahçesi halini aldı.
   59   60   61   62   63   64   65   66   67   68