Page 65 - Sayı-59 Eylül-Ekim 2022
P. 65
EYLÜL-EKİM 6363
EYLÜL-EKİM
Felahat çocuklara
hikayelerle
çiftçiliğin
sevdirilmesini
çok önemseyen
bir yayın organı
olarak Halil
Hoca’nın Çiftliği
ile başladığı
seriyi, çiftçilik
hikayeleriyle
sürdürüyordu.
Bu kez de
hikayemizin adı,
“Çiftçi Halil Dayı”
idi.
Çiftçi Hali Dayı başlıklı yazı
Kendisine ait şeylerden Halil Hoca bahçesini pek se- du ki “Halil Hoca’nın Çiftliği” tefrikasıyla yetkilileri
ver, gözünün bebeği gibi onu kıskanır, bir yaprağın, yeni bir metotla çiftçiliği çocuklara sevdirmeye ve çift-
bir çiçeğin solmasından kederlenirdi. Fakat bununla çilikle ilgili konuları basit ve anlaşılır bir şekilde aktar-
beraber Hoca herkese iyilik etmeyi her şeyden ziyade maya çağıran Felahat ve diğer ziraat dergileri başarılı
sever, bahçesinde yetiştirdiği ilaç otlarını olgun mey- olmuşlardı. Gerçekten de meselenin özü, “çiftçiliğin
velerini köyün hastalarına verir ve herkese faydalı ilerlemesi için çocuklarımızın bu terbiyeyi almaları”
olmak isterdi.” idi ki, “terakki-i ziraat” diye söylenen mesele bu temel
üzerinde yükselebilirdi. “Çiftçi Halil Dayı” hikayesi 13
İlk tarım hikayesini anlatan Halil Hoca’nın Çiftliği
yaşındaki bir çocuğun gözünden şöylece veriliyordu:
kitabında bu safhadan sonra çiftçilikle ilgili bilgilerin
sohbet ortamında, nasihatler halinde çocuklara an- “HALİL DAYI ÇİFTÇİLİĞE NASIL BAŞLADI?”
latıldığı bölümlere geçiliyordu. Bahçe bakımından
buğdayın ekimine kadar bir çok konu, “evlatlarım” “Bizim Halil Dayının büyük babası, babası hep çift-
hitabıyla başlayan çocukların anlayacağı basitlik ve çi imişler, kendisi de askerliği çıkıncaya kadar köyde
akıcılıkta okuyuculara/dinleyicilere Halil Hoca’nın çift, çubuk ile uğraşmış; fakat asıl çiftçiliğe başlaması
tatlı dilinden aktarılıyordu. ondan sonradır:
Halil Dayı 93’te (1877-78) Moskof Seferine gitmiş.
HALİL HOCA’DAN SONRA HALİL DAYI Orada din ve millet uğrunda çarpışmış, birkaç ye-
Felahat çocuklara hikayelerle çiftçiliğin sevdirilmesini rinden yaralanmış, büyük yararlıklar göstermiş ve
çok önemseyen bir yayın organı olarak Halil Hoca’nın nihayet göğsünden bir iftihar nişanı ile gazi olarak
Çiftliği ile başladığı seriyi, çiftçilik hikayeleriyle sür- köyüne dönmüş idi. İşte o zamanlarda idi ki ben
dürüyordu. Bu kez de hikayemizin adı, “Çiftçi Halil Halil dayıyı tanıdım ve ehibbanı oldum, her yaptığı-
nı yakından gördüm…
Dayı” idi. Gazetenin becerikli yazarlarından Hikmet
Bey’in kaleme aldığı bu hikaye, 28 Mart 1914 tarih- Halil dayı askerlikten döndüğü sırada babasının çift
li 25. sayısında yayınlanır. Aslında hikaye, Hikmet ve çubuğu artık oğluna geçmiş bulunuyordu, bizim
Bey’in Maarif Nezareti’nin isteği üzerine mektepler Halil dayı böylece işin başına geçti ve o sıralarda idi
için yazdığı bir eserden alınmıştı. Buradan anlaşılıyor- ki evlendi.