Page 58 - Sayı-57 Mayıs - Haziran 2022
P. 58

56                       İKTİSAT TARİHİ




                                                                                HÜKÜMETİN ÇAY YETİŞTİRME TEŞEBBÜSLERİ

                                                                                İstanbul Ticaret Odası Gazetesi, çay ile ilgili ka-
                                                                                muoyunu bilgilendiren haber ve yazılarına ara ver-
                                                                                miyordu. Halid Bey’in  bu yazısından  6 ay  sonra
                                                                                muhtemelen o sayı tarımla ilgili başka yazısı bu-
                                                                                lunduğundan onun imzasını taşımayan ama onun
                                                                                üslubunda olan bir makale daha yayınlanıyordu.
                                                                                “Çay Ziraatı” başlıklı yazıda “şifa ve gıda verici
                                                                                özelliklere sahip faydalı bitkilerden olan çayın ha-
                                                                                kikaten seçkin bir mevki elde ettiğine”  dikkat çe-
                                                                                kilerek, çayın bütün milletler tarafından yaz kış
                                                                                kullanıldığı vurgulanıyordu. Bu nedenlerden dola-
                                       Rize’de 1947’de kurulan ilk çay fabrikası
                                                                                yı olsa Sultan Abdülhamid’in talimatıyla Osmanlı
                                                                                İmparatorluğu’nda çayın yetiştirilmesi için gerekli
                                     “YAPRAKLAR KAYNAR SU DÖKÜLEREK HAŞLANIR”
                                                                                araştırmalar başlatılmış, gazeteler “İmparatorluğun ik-
                                     Peki, bitkinin çeşitli bölgelerinden toplanan bu çay   limi müsait mahallerinde yetiştirilmesi için Orman ve
                                     yaprakları ne yapılacaktı?  Tarif basitti. Halid Bey’ın   Maden ve Ziraat Nezaretince bazı teşebbüslerde bu-
                                     ifadesine göre bu yapraklar güneş doğmadan önce top-  lunulduğu” yolunda haberler neşretmeye başlamıştı.
                                     lanıp gölge bir yere serilen çarşafın üzerine konulacaktı.
                                     Sonrasında takip edilmesi gereken sıralama şöyleydi:   ÇİN VE SEYLAN’DAN ÇAY TOHUMLARI GETİRİLDİ
                                                                                BURSA VE SELANİK NUMUNE ÇİFTLİKLERİNDE EKİLDİ
                                     “Yapraklar serilerek bir miktar porsuduktan sonra
                                     mesela bir kıyye miktarı yaprak toplanıp açıklandığı   Konuyu 1894 yılı  Temmuz ayında birinci elden
                                     üzere gölgede durduktan sonra iki kıyye suyun içine   tahkik eden Halid Bey, doğru bilgilere ulaşıp bunu
                                     tohumları alınmış on adet kebir-i haşiş kozası konu-  kamuoyuyla şöyle paylaşmıştı:
                                     lacak ve suyun yarısı kalıncaya kadar kaynatılacaktı.   “Bursa civarında Keşiş Dağı eteklerinde büyüyen
                “Çay Çin’de          Daha sonra ise yaprakları kıldan bir elek yapılarak   çaya benzer bir nevi bitkinin getirtilen numunele-
                neşvünema            koza ile kaynamış olan kaynar su üzerine dökülüp   ri muayene edildiğinde çay nev’inden makbul bir
                bularak 10 arşın     haşlanır. Ve bu su elekten tabiatıyla gergi gibi süzül-  fidan olduğu anlaşılmış ise de cinsi itibariyle çay
                                     dükten sonra yapraklar uç ile hafifçe burup yuvar-
                kadar yükseklik      layarak tekrar çarşaf üzerine konup tamam rutubeti   kadar faydaları toplamadığı ve Diyarbekir Vilayeti-
                kazanan bir          giderilerek ve iyice kuruduktan sonra mahfuz kur-  nin bazı mahallerinde yetişmekte olan çaya benzer
                                                                                bitkiler dahi, muayene olunan bu bitki zümresine
                çeşit bitkinin       şundan mamul  kutulara veyahut  şişe kavanozlara   dahil ürünlerden olduğu anlaşılmış ve binaenaleyh
                yapraklarından       konup gerektiğinde kullanılır.”            ülkede çay yetiştirilmesine uygun arazinin var ol-
                ibarettir. Bu                                                   duğu tahakkuk etmiş olmakla en a’la çay mahsulü
                yapraklar senede     ÇAY EKİMİ İÇİN BURSA TEKLİFİ               yetişen Çin ile Seylan adaları çay tohumlarından
                birkaç defa          Bu tarifleri ayrıntısıyla vermesinin sebebi, “Memâlik-i   kafi miktarda celp olunarak, şimdilik ilk tecrübe
                düşürülerek          Mahrûse-i Şâhâne’nin her bir tarafında çayın alınıp   kabilinden olmak üzere Hüdavendigar (Bursa) Zi-
                ısıtılmış saç        satılmasının ileriye gitmiş” olması ve “Keşiş Dağı   raat Numune Çiftliğine, Selanik Tecrübe Tarlasına
                levhalar üstünde     gibi mahalde de çay yetişmesi” idi. Hatta Vânizâde   ekimi kararlaştırılmıştır.”
                kurutulduktan        Halid Bey, Uludağ’ın eteklerinde yer alan arazilerin   Bu çok değerli bilgi 1893 ve 1894 yıllarında Çin ve
                sonra satılır.       uygun toprak yapısına sahip olduğunu, bundan do-  Seylan’da yetişen çay bitkisinin ülkemizde yetişmesi
                                     layı bu mahallerde çayın yetişebileceğine kuvvetle
                Yeşil ve siyah       inandığını bizzat padişaha ve ziraat ve ticaret nezare-  için ciddi çalışmalar yapıldığını ve bu çalışmaların
                                                                                iki aşamadan oluştuğunu gösteriyordu. Birinci aşa-
                olarak iki nev’e     tine hitaben dile getiriyordu. Hatta Ziraat ve Ticaret   mada Osmanlı’nın mevcut sınırları içinde yetişen
                ayrılan çayın en     Nezareti’nden Uludağ’ın eteklerinde yetişen bu çayın   bitkiler ile çay arasında bir irtibat kurulmaya çalı-
                kuvvetlisi yeşil     diğer vilayet merkezlerinde de yetişmesi için teşvik   şılmış, böylece bitki çayları olarak nitelendirdiğimiz
                nevidir.”            vasıtalarının artırılmasını talep ediyordu.  nebatatın keşfedilip kayıtlara girmesi sağlanmıştı.
   53   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63