Page 57 - borsaaktuel-75-k
P. 57
MAYIS-HAZİRAN 57
Hadika gazetesine bir yazı gönderip şunları ifade
etti:
“Lakin tecrübemin hasıl eylediği netice bakla ziraa-
tını Kanunuevvel başlangıcına ertelediğimden onlar
donduğu vakit benim baklalar henüz topraktan baş
göstermemiş idi. Ne çare ki Kasım’ın yirmi üçüncü
gününden sonra gelecek salı günü bakla ve bezelye
ekilmelidir gibi düşünceye sahip olanların tarlaları
sahibine gelincik mahsulü verdiğinden tarlamın ci-
varında bulunan çiftçiler bakla ve bezelye ziraatın-
da hareketime tabi olmuş ise de buna başkalarının
vukufu olmadığından malumat vermeği vazifeden
addederim. Bu sene dahi eski kaideye riayet ederek
bakla ve bezelye ekenlerin yeşillikleri uzayıp gitti-
ğinden başka, bakla çiçeklerini dahi açtılar ve şedide
büsbütün dondular ve şimdi iyi bakla ve bezelye zi-
raat edenler mücerret kazanır.”
1
LAHANAYI DONDAN KURTARMANIN YOLU
YENİ TOHUM EKMEK…
Rıza Efendi’ye göre ikinci hata ise çiftçinin elinde
bulunan bir cins lahananın ziraatına devam etmesiy-
di. Bu lahana ekilmeye devam edildiği sürece, İstan- Hadika, 18 Mart 1871, s.9
bul’un lahana ihtiyacı karşılanamayacaktı. Sebebini
ise Rıza Efendi şöyle açıklayacaktı: [uygun] olmadığından kabul olunmaz zannederim.
Zira sedefi renginde yaprakları sümbül gibi pek kısa
“Çünkü bu cins lahana soğuğa dayanmadığından olduğundan bizim pırasalar gibi yapraklarının içine
yine Ocak içinde donup şubattan nisan sonuna ka- taş toprak sarılıp bağlanmaz. Zira pırasanın sapları
dar bizi kendisinden uzak ve çiftçilerini ziyadesiyle kesildikte diğer bir sahih [doğru] kantar ile tartılır
mağdur eylediğini gördüm. Hatta geçen sene on ka- ise olvakit kıyyesinin [1282 gramının] kaça geldiği
dar bostanın her birerlerinde otuz kırk bin kıyye la- malum olur ve her kimden alınır ise sadece saplarını
hana çürüyüp bir derecede kokuşmuştu ki yanlarına kesip de vermesi bu hileye kimsenin haberdar olma-
varılmak mümkün değil idi. Şu zarar ve ziyan hesap ması içindir. Şunu beyan etmekten maksadımız ya-
olunmak lazım gelse hayret olunur. Paris’te şimdi elli kın dönemde bunlar dahi beyaz mahallerinden yirmi
cinse kadar sayılmış olan lahanalardan iki sene önce aşir ziradan yukarısı kestirilip de öyle sattırılmasını
celp eylediklerimin içinde öküz kalbi manasına olan ve envaının dahi intişar ettirilmesinin Şehremanet-i
(Kördobof) isminde lahana soğuğa bizim lahana- Âlisi’nin [İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin] gözle
lardan on dereceden ziyadeye tahammülü olmakla görülür ve şüphe götürmez yüce yardım ve çalışma-
onların donduğu sene bu cins lahananın rengi bile larından hissedar buyurulacağını ümit ederiz. Zira
değişmedi.” İstanbul’da ekilen
sebzevancılar [sebzeciler] vakit ve mevsimine göre
Rıza Efendi, ürünleri dondan kurtarmak için dona işine geleni kıyye ve gâh demet ve gâh dane ile sat- lahana cinsi
dayanıklı tohumların kullanılmasını öneriyordu. tıklarından bunlar şimdiye kadar hiçbir tartı ve ölçü soğuğa dayanaklı
2
Yerli lahana yerine Paris lahanasını tavsiye ederken, kabul etmemiş gibidirler.” olmadığından
benzer bir tekilfi de pırasa için yapıyordu:
Rıza Efendi’nin 150 yıl önce söylediklerine bakılırsa donuyor, ahali
“Bundan başka Londra’da bir nevi pırasa daha vardır İstanbul’un çiftçileri hileli ticaretine halel getirecek de şubattan
ki kamışı bizim pırasaların dört beş misli kalın ve bir diye yeni cins pırasaları ekmiyorlardı ki, bu olduk- nisan sonuna
derece lezizdir ki tarif edemem ve belki pırasa bu ol- ça ağır bir ithamdı. Ancak gazetenin diğer sayılarını
malıdır. Dersaadet’te ziraate her yerde ziyade kabili- gözden geçirince bu ithama karşı çıkan görüş ile kar- kadar lahana
yet varsa da bizim bahçıvanların hileli ticaretine salih şılaşmadığımızı da ifade edelim. yiyemiyordu.