Page 41 - Sayı-49 Ocak-Şubat 2021
P. 41
Ocak-Şubat 2021 3939
OcAk-ŞuBAT 2021
arım, diğer bir deyişle toprağı işleyerek mah- Avrupa Yeşil Mutabakatının Türkiye-AB ticaret iliş-
sul alma işi, insan oğlu yerleşik hayata geçti- kileri ile Türk sanayisine muhtemel etkileri, başta
T ğinden bugüne kadar en eski ve hayati uğraş- Dışişleri, Sanayi, Ticaret Bakanlıkları ve İş Dünyası
lardan biri olmuştur. Her şey gibi, nüfus artışı ve
STK’ları tarafından ele alınmaya başlandı. Muta-
teknolojiye bağlı olarak zaman içinde dönüşümlere bakatın içerdiği karbon düzenlemeleri nedeniyle,
uğramış olsa da, tarımsal üretim en eski uygarlıkla-
rın yaptığı usullerle icra edilebilen ender alanlardan Türkiye’nin AB’ye olan ihracatından doğan karbon
birisidir. Doğası gereği birçok dış faktörden etkile- faturasının artması gibi riskler değerlendiriliyor.
nen tarım, kendini iyiden iyiye hissettiren iklim kri-
Neticede, Covid -19 salgını, iklim değişikliği ve
zi nedeniyle günümüzde ilk kez temelden sarsılma kuraklık gibi tehditlerin, ekonomilerin tamamında
tehdidiyle karşı karşıyadır.
radikal bir dönüşüme yol açması kaçınılmaz gibi
Pandemi öncesi dönemde, tarımsal üretimle alakalı görünüyor. Bu konuda tüm dünyanın uzlaşacağı
söylemlerde “sürdürülebilirlik” kavramı kimi zaman bütüncül bir yaklaşımı içeren acı bir reçetenin uy-
içi boşaltılmış bir mahiyette dile getirilirken, şimdi- gulanması gerekebilir. Aksi takdirde yakında sadece
lerde kapıya dayanan iklim krizinin de masaya gel- pandeminin tüketici alışkanlıklarını nasıl dönüş-
mesiyle bu algı değişiyor. İklim değişikliği meselesi türdüğünü değil, gıdaya erişimin zorluklarını nasıl
ilk kez ciddi bir şekilde ele alınmaya başlanıyor.
bertaraf edeceğimizi de konuşmak durumunda ka-
Bu sorunla mücadele etme amacıyla küresel çap- labiliriz.
ta stratejiler oluşturuluyor. Bu kapsamda Avrupa
Birliği’nin başını çektiği Yeşil Mutabakat (Green
New Deal) adıyla bilinen anlaşma çerçevesi ile bu
soruna çözüm aranıyor. Yeşil Mutabakat ile temel
olarak, AB’nin 2050 yılına kadar karbonsuz eko-
nomiye geçişinin tamamlanması hedefleniyor.. Bu
hedef çerçevesinde temiz enerji, sürdürülebilir sana-
yi, inşaat ve renovasyon, tarladan sofraya, kirliliğin
ortadan kaldırılması, sürdürülebilir hareketlilik ve
biyoçeşitlilik olmak üzere 7 stratejik alan belirlen-
di. Yeşil Mutabakat ile amaçlanan yalnızca Avrupa
coğrafyası ile sınırlı kalmaması, küresel ölçekte bir
dönüşüm sağlayarak, iklimi “fabrika ayarlarına”
yaklaştırmak... Her ne kadar Yeşil Mutabakat’ın
yeni bir küresel tahakküm aracı olacağı eleştirisi ya-
pılsa da, ABD ve üretim kaygıları nedeniyle mese-
leye oldukça çekimser kalan Çin de bu mutabakata
dâhil edilmeye çalışılıyor. Zira mutabakat, özellikle
Çin’in üretimde bugüne kadar kullanageldiği me-
totları ve girdileri derinden değiştirmesini gerekti-
recek.
Benzer bir durum Türkiye için de cari. Türkiye’nin,
en önemli ticaret ve yatırım partneri olan Avrupa
Birliği’ndeki dönüştürücü politikalara ne ölçüde
uyum sağlayacağı, ticari ilişkilerimiz bakımından da
kritik. Meseleyi yalnızca iklim değişikliği ile müca-
dele stratejisi olarak görmek eksik kalabilir. Burada
ülkemizi de yakından ilgilendiren yeni bir küresel
ölçekli ticaret sistemi söz konusu… Bu sebeple,