Page 35 - Sayı-51 Mayıs Haziran 2021
P. 35

MAYIS-HAZİRAN 2021 33




            istiyor ki ticaret ziraattan daha evveldir. Bu doğru   leketimizde ithalat ve ihracat ticareti maatteessüf
            mu? Ticaret veya ziraat evveldir deyip işin içinden   ekseriyetle bunları elindedir. Ecnebi tacirlerin ço-
            garabetle çıkmak mümkün olamaz” diye yazdı. Ne-  ğunluğunu  Yunanlılar  oluşturur. Yunanlıların  her
            jad, “Memleketimizde ticaret ziraatın tamamlayıcı-  hususta olduğu gibi vatanımızın hayatına ilişkin
            sı parçası gibidir. Fakat ticaretsiz ziraat da yokluğa   ticarette dahi ne büyük hilekârlıklar yaptığı izaha
            mahkumdur. En ufak bir buğday danesiyle hem   hacet yoktur. Levanten denilen şarklılaşmış ve va-
            ziraat, hem ticaret işgal eder” ifadesini kullanarak,   tansızlaşmış ma-i leziz (tatlı su) Frenkleri ise kişisel
            ülkedeki bir buğday danesinin dahi ziraat ve ticaret   çıkarları uğrunda çıkarlarını ve servetini (düşünüp),
            birlikte olmadan yetişemeyeceğini, hak ettiği değeri   milli ekonomiyi düşünmekte hiçbir his ve alakaya
            bulamayacağını vurguluyordu.
                                                       sahip değildirler.”
            “çİFTçİ FAKİRLEşİRSE TÜKETİM DE AZALıR”
                                                       “çİFTçİMİZ YAbANCı TÜCCARıN ELİNDE oYuNCAKTıR”
            Ayrıca 20. yüzyılın başı itibariyle Türkiye halkının
            çoğunlukla çiftçilik yaptığını hatırlatarak hayatî bir   Nejad’ın Türk çiftçisinin nasıl yetkin yerli tacirlere
            gerçeğin altını çiziyordu. “Mahsulat” diyordu Ne-  sahip olunmadığı için üçüncü grup olan yabancı
            jad, “onun (çiftçinin) gayret eliyle çıkar. Çiftçinin   ve Levanten tacirlerin  elinde oyuncağa döndüğü-
            bu gayreti ihracatı temin eder. Gerek memleket da-  nü örnekleriyle anlatıyordu. Bu trajik tespit, Ana-
            hilindeki alım-satımı temin eden ve gerek ihracatı   dolu çiftçisinin emeklerinin nasıl harap edildiğini,
            yapan çiftçidir.”                          Anadolu’da tarımın nasıl çökertildiğini, dış ticarette
                                                       lider olacak ürünlerin nasıl bir anda yok edildiği-
            Çiftçinin sadece ihracat değil ithalatla da doğrudan
            ilgili olduğunu, çiftçiliğin hakkıyla yapılmaması ha-  ni gösteriyordu. Nejad, bundan tek bir makamı
            linde kazancı olmayacağından fakirleşeceğini, fakir-  sorumlu tutuyordu: Ziraat Nezareti. Çiftçiden  ve
            leşince de zorunlu ihtiyaç maddeleri arasında bile   ziraattan sorumlu bakanlık olarak Tarım Bakanlığı-
            bir tercih yapıp mecburen en az ile idare edeceğine   nı eleştiriyor, yanlış politikalarının Türk tarımının
            işaret ediyordu. Nejad şöyle yazıyordu:    nasıl sonunu hazırladığına işaret ediyordu.
            “Yani az tüketir. Memleketten ithalat emtiası tüke-  “Çiftçilerimiz” diye yazıyordu Edhem Nejad, “bu
            timinin azalması, çiftçiliğin fena gittiğine, fakirliğin   üçüncü çeşit tacirlerin elinde her zaman oyuncak ve
            kendini gösterdiğine delil olur. Dolayısıyla ortaya çı-  her zaman alettir. Onlar, çiftçileri ve küçük alıcıları
            kıyor ki ziraat ticarete her zaman etkisini gösteriyor.”


            “TÜRKİYE’NİN Üç çEşİT TACİRİ VARDıR”
            Nejad’ın bir asır önce  Türkiye’de ticareti elinde
            tutan tüccar profilini analiz etmesi de bugüne ışık
            tutacak niteliktedir. Türkiye’de üç çeşit tacir bulun-
            duğunu, birincisinin “pek eski usulde çalışan ve ye-
            nilikleri bilmeyen cahil tacir”, ikincisinin “yeniliği
            öğrenmiş yerli tacir”, üçüncüsünün hariçten gelme
            veya Levanten bilgili tacirler” olduğunu kaydeder.
            Sonra da şu bilgileri aktarır:
            “Birinci(si) ticareti hiç bilmez. Onun gelişimi ya
            pek aheste ahestedir; ya durmuştur veya yavaş ya-
            vaş düşmektedir. Memleket bu tacirin çalışma ve
            gayretinden bir istifade temin edemez. İkinci çeşit
            tacirler her ne kadar memlekete en faydalı hizmet-
            leri ifa eyliyorlar ise de ifa eyledikleri hizmet pek
            kapsamlı değildir. Temenni etmeli ki bu sınıf daha
            aydın, daha bilgili olarak artsın.

            Gelelim üçüncü nevi ecnebi ve Levantenlere: Mem-  Toprak Dergisi’nin ilk sayısı 14 Mart 1913’te yayınlandı.
   30   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40