Page 34 - BORSAAKTUEL_60k
P. 34

İSTANBUL’UN
           32                       T KAYNAK SULARI  FATİH YILMAZ
           32




               CENDERE HAMİDİYE                                            TAŞDELEN SUYU
               SU POMPA İSTASYONU
                                                                          İstanbul’un Anadolu yakasında Alemdağ’dan çıkan
                                                                          Taşdelen suyunun 1582 yılında Sultan II. Selim
                                                                          Han’ın eşi Afîfe Nurbânu Sultan tarafından vak-
                                                                          fedildiği kaydedilir. Taşdelen suyunun, hac farizası
                                                                          için yola çıkan Surre Alayı’ndaki küplere doldurul-
                                                                          duğu anlatılır. Hac dönüşü bu küpler zemzem dol-
                                                                          durularak geri getirildiği için, Taşdelen Suyu “Zem-
                                                                          zem’in yol arkadaşı” olarak yüceltilirmiş.
                                                                          Böbrek taşlarının düşürülmesine yararlı  olduğu
                                                                          inancı yaygındır. Sultan II. Abdülhamid devrinde,
                                                                          1889’da Taşdelen suyunun şişelenip satılma imtiyazı
                                                                          verildikten sonra, 1897’de “ahalinin menfaatini ko-
                                                                          ruyacak şekilde” tekel altına alınmasına izin verildi.

           Hamidiye Suları,     HAMİDİYE                                  1934 yılında Vakıflar Müdürlüğü (Evkaf Müdüriye-
                                                                          ti) suyun kaynağını ve galerisini koruma altına aldı
           133 çeşme vâsı-      İstanbul’un Rumeli yakasında, Kemerburgaz’ın do-  ve suyun toplanmasını ve dağıtımını düzenledi.
           tasıyla İstanbul     ğusundan başlayıp güneye doğru sık ağaçlar ve sık
           halkına ulaştırıl-   fundalıklar arasından, sert taşlı arazi içinden akan   Günümüzde Vakıf Taşdelen Kaynak Suyu, Üsküdar-
                                                                          Şile TEM yolundan 18. km’den girilince Taşdelen’in
           maktaydı. Hami-      altmıştan fazla kaynak Sultan II. Abdülhamid döne-  merkezinden 1 km uzaklıkta üretime devam etmek-
           diye Suyu, 1902      minde bir araya getirildi.                tedir.  Taşdelen suyunun bulunduğu mesire alanı
           tarihinde sokak      Kâğıthane’den Kemerburgaz’a giden yol üstündeki  çam, meşe, kayın ve köknar ağaçlarıyla kaplıdır.
           çeşmelerinin         çeşmelerden akan sularla Kemerburgaz’ın güneydo-
                                ğusundaki Karakemer ve Kovukkemer civarındaki  KAYIŞDAĞI SUYU
           yanı sıra sara-      membalar maslakta toplandı ve kirlenmelere engel
           ya, hastanelere,     olmak için maslaklara demir kapılar yapılarak ki-  İstanbul’un Anadolu yakasında eski ve yeni iki Ka-
           okullara verildi.    litlendi.  Tesisin büyük bölümünün tamamlanma-  yışdağı suyu vardır. Asıl eski kaynak suyu, Kayışda-
                                                                          ğı’nın şehre bakan batı ciheti eteklerinden çıkardı.
                                sı 1900 senesini bulmuştu. Hamidiye Suları, 133   Kayışdağı’ndan çıkan bu suyun özelliği çam suyu
                                çeşme vâsıtasıyla İstanbul halkına ulaştırılmaktaydı.   olmasıydı, yani yağmur suyu çamların altından sü-
                                Hamidiye Suyu, 1902 tarihinde sokak çeşmelerinin   zülerek kaynaklardan fışkırmaktaydı.
                                yanı  sıra saraya, hastanelere,  okullara verildi.  Os-
                                manlı su tesislerinde sular pişmiş kilden yapılmış  Evliyâ  Çelebi, Kayış  Pınarı’nın  ağaçlar içinde  tat-
                                künk borular içerisinden isale edilirken ilk defa Ha-  lı bir hayat suyu olduğunu söyler. Sultan III. Ah-
                                midiye Suları, dökme demir (font) borular içerisin-  med’in sadrazamı Nevşehirli İbrahim Paşa, Kayışda-
                                den basınçla akıtılmış ve vanalarla şebekede manevra  ğı eteklerinden bulduğu üç su kaynağını Kadıköy ve
                                yapma imkânı sağlanmıştı.                 Üsküdar ile Kavak-Bağdat ve Şerefâbad kasırlarına
                                                                          akıttırmıştı.  Vakıf suları şehremânetine geçtikten
              TAŞDELEN SUYU                                               sonra İbrahim Paşa’nın adı unutuldu. Kayış Pına-
                                                                          rı’nın yanındaki av kasrından ve biraz ilerisindeki
                                                                          sultan çiftliğinden eser kalmamıştır.
                                                                          Eski Kayışdağı suyunun bulunduğu yaşlı çamların
                                                                          yerini çalılar kaplamıştır. Mehmet Hafid Efendi, bu
                                                                          suyun idrar söktürücü sulardan olduğunu ileri sür-
                                                                          müştür. Kayışdağı’nın kaynak suları, katma sularla
                                                                          beslenerek çevredeki ve uzaktaki birçok semte (Eren-
                                                                          köy, İçerenköy, Başıbüyük, Maltepe, Bostancı, Yedi-
                                                                          tepe, Ferhatpaşa, Üsküdar vd.) ve kırk kadar çeşme-
                                                                          ye ulaştırılmıştı. 1926’da dağın sağında ve solundaki
   29   30   31   32   33   34   35   36   37   38   39