Page 59 - ISTIB Dergi Mayıs - Haziran 2023 Sayı 14
P. 59

MAYIS-HAZİRAN 59




            HER ŞEY MAKİNE DEĞİL, TEKONOLOJİDEN VERİM ALMAK İÇİN BİLGİ DE GEREKİYOR              Adana’da son
                                                                                                 sistem tarım
            Osmanlı Ziraat ve Ticaret Gazetesi, yerel muhabirle-  yip sebze ancak birkaç nev’e münhasır kalmakta ve
            ri ya da muhabir gibi çalışan okuyucuları vasıtasıyla  bağcılıktan dahi hakkıyla istifade edilememekte”ydi.   aletleri vardı
            Osmanlı İmparatorluğu’nun çeşitli tarım merkezle-                                    ama nasıl
            rindeki gelişmeleri yakından izliyordu. Aslında bu  ÇARE PRATİK ZİRAAT MEKTEBİNİN KURULMASIDIR  kullanılacağı dair
            tür haberler, münbit tarım altyapısına sahip olan   Bu değerlendirmeyi Osmanlı Ziraat ve Ticaret Ga-  bilgi ve deneyim
            merkezlerde ziraatın hangi aşamada olduğunun öğ-  zetesi’ne gönderen kişiye göre Adana vilayet yöne-  bulunmuyordu,
            renilmesini sağlıyordu. Adana’dan gelen bir mektup-  timi de bunun farkındaydı. Dolayısıyla bu duruma   bu da
            ta geniş pamuk tarlalarına ve diğer zengin tarımsal   çare bulmak, bilgi ve teknik sahibi çiftçiler yetiştir-
            altyapıya sahip şehirdeki mevcut durumun fotoğ-                                      verimsizliğe yol
            rafını çekiyordu. Bu fotoğraf, 1910’lu yıllarda Ada-  mek amacıyla vilayet merkezine [o zamanki ulaşım   açıyordu.
            na’da, o zamanki meşhur isimlendirmeyle  Kilikya   araçlarıyla] 2,5 saat uzaklığında olan bir “numune
            bölgesinde tarımda makineleşmenin hızla gerçekleş-  tarlası” ve orada bir “ziraat ameliyat mektebi / pratik
            tiğini ortaya koyarken, her nedense ziraatta verim-  ziraat okulu” kurmanın gerekli olduğuna arar ver-
            sizliğin sürdüğünü gösteriyordu.           mişti. Ayrıca bahsi geçen yeni tarım makineleri ve
                                                       aletlerinin ihtiyaç halinde tamir edilebileceği, hatta
            MAKİNE VAR, GEREĞİ GİBİ MENFAAT YOK…       yeniden imal edilebilmesi için de mektep bünyesin-
                                                       de “demirciliğe ve marangozluğa ait bir özel şube
            Adana’dan  bildirildiğine  göre  vilayette  ziraî  işlerin   kurulması  uygun bulunmuştu.” Aslında  numune
            daha da geliştirilmesi amacıyla “her biri bin küsur   tarlası ve pratik ziraat okulu, Adana’nın potansi-
            lira” olan 80 adede yakın lokomotif harman maki-  yelinin gün yüzüne çıkartılıp değerlendirilebilmesi
            nesi, yine “her çifti 4-5 bin lira” olan “çift sürmeye   için  bir  fırsata  dönüştürülebilirdi.  Bunu  sağlamak
            mahsus çeşitli lokomotif makineleri, 8-10 bin lira-  amacıyla ipekçiliğe el atılmalıydı. Vilayet yönetimi
            yı aşkın orak makineleri ve çeşitli türlerde saban ve   ipekçilğin  faydalarını  tüm  Adana  vilayeti  çapında
            pulluklar ve birçok kalbur makineleri ile diğer yeni   yaygınlaştırabilmek için tıpkı Bursa ve Selanik Zi-
            tarım araçları”  getirtilip kullanılmaya başlanmıştı.   raat mekteplerinde olduğu gibi Adana’da kurulacak
                        4
            Ne var ki tarımsal teknolojiyi anında  Türkiye’ye   ziraat mektebinde bir “harir darüttalim şubesi/ipek
            taşıyan bu ziraî aletler bilimsel gereklilikleri bilin-  öğretim şubesi” de yer almasını şart görmüştü. Tüm
            mediğinden ve tarım arazileri hakkıyla işlenip hazır   bu mühim konular Adana Vilayeti İdare Meclisinde
            edilemediğinden dolayı “gereği gibi menfaat” elde   etraflıca düşünülüp konuşulmuş ve gereğinin yerine
            edilememişti.
                                                       getirilmesi karar altına alınmıştı.
            ADANALILAR TERE YAĞI YERİNE MARGARİN YİYOR,
            NEDEN?

            Gereğini yapamama durumu sadece modern tarım
            makineleri ve aletleri için geçerli değildi. Ne yazık
            ki “ziraatın teferruatından olan ipekçilik, bağcılık,
            bahçıvanlık, sütçülük, tavukçuluk, arıcılık ve emsali
            sanatlardan [da] daha layıkıyla istifade edilememek-
            te” idi. Adana’nın toprağı her çeşit mahsulleri yetiş-
            tirmeye “pek müsait” idi. Ama Adana halkı hayvan
            beslemede bile üşengeç davranıyor, bunun doğal so-
            nuç olarak “tere yağı yerine margarin yiyor ve hariç-
            ten peynir” getirtiyordu. Halbuki Adana vilayetinin
            imkanı hayvan yetiştirmeye ve onların doğal ürün-
            lerinden yararlanmaya çok müsaitti. Bu tembellik,
            aynı zamanda bahçıvanlıkta, daha doğru tabirle ge-
            çimlik sebze meyve yetiştirmekte de geçerliydi. Ne
            yazık ki “Bahçıvanlığa da hiç de ehemmiyet verilme-
   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63   64