Page 54 - borsaaktuel-74-k
P. 54
54
54 TARİHÇE-İ ZİRAAT DOÇ. DR. ŞEFİK MEMİŞ
II. ABDÜLHAMİD’İN TARIM POLİTİKASINI
ETKİLEYEN ZİRAAT RAPORU
ile katkıda bulundu. Onun Ziraat layihalarından
biri de padişahın desteğiyle yayın hayatına başlayan
Ziraat Gazetesi’nde 27 Şubat 1883 tarihinde yayın-
landı.
“ÜLKENİN İMARININ KAYNAĞI ZİRAATTIR”
O dönem padişahın iradesiyle tarımsal kalkınma
için yapılacakların ele alındığı özel yetkili bir komis-
yon kurulmuştu. Amasyan Efendi de, Nafia Nezare-
ti uhdesinde kurulan “Islahat Komisyonu”na ziraat
müdürü sıfatıyla bir layiha yani rapor verdi. Böylece
58 yıllık birikimini, eğitimini ve deneyimini devle-
tin hizmetine âmâde kıldı.
Ziraat reformunun dayanacağı ilkeleri başlıklar ha-
linde kaleme alan Amasyan Fendi, raporuna “Mem-
Amasyan Efendi leketin imarına kaynaklık teşkil edecek vasıtaların
başlıcalarından birisinin ziraatın Memâlik-i Mah-
Kalkınmanın tarım sektörünün öncülüğünde yapı- ruse-i Şahane’de [Osmanlı İmparatorluğu’nda] yay-
lacağına, sanayileşmeyi de bu sektördeki verimliliğin gınlaştırılması maddesi olduğu açıktır” diyerek baş-
tetikleyeceğine inanan Sultan II. Abdülhamid’in bu lıyor ve Avrupa’da düzen ve şöhret kazanan ülke ve
inancının kaynağı, 25 yaşında yaptığı Paris Dünya milletlerin ziraat işinde ilerleyen ülkeler olduğunu,
Fuarı seyahatiydi. Bu seyahatte edindiği perspektifi ilerleme nispetinde de refaha eriştiklerini ifade edi-
hayata geçirmek amacıyla birikimlerinden yararlan- yordu. Amasyan, Fransa’da eğitim gördüğünden do-
dığı kesim ise ağırlıkla eğitimli Ermeni tebaasıydı. layı tezine örnek olarak Fransa’yı veriyor, Fransa’nın
Bu bağlamda devlete bağlılık ve ehliyetleriyle Os- ilerlemesinde önemli bir isim olan meşhur Başbakan
manlı devlet adamlarının güvenini kazanan isimler- Sevelli’nin ülkeyi içine düştüğü perişan hallerden
den biri de Fransa’da ziraat tahsil eden Hagop Amas- kurtarmak arzusunu gerçekleştirmeye, “Mülkün sa-
yan’dı. Amasyan Efendi, adından anlaşılacağı üzere adet hali terakki-i ziraate münhasırdır” ilkesi gereği
1825’te Amasya’da doğdu. İlk eğitimini Üsküdar’da ıslah-ı ziraatten başladığını belirtiyordu. Gerçekten
aldıktan sonra 1849’da Paris’te ziraat mektebini bi- de başbakan ıslahata ziraattan başlamış ve kısa süre
tirmiş, “ziraatçılık ve ipek böcekçiliği” üzerine eği- içinde de karşılığını elde etmişti.
tim almış, dönüşünde Amasya’daki baba çiftliğinde Amasyan’a göre “şu asırda [19. Yüzyılın sonunda da]
teorik bilgilerini hayata geçirmeye çalışmıştı. Bir Fransa’nın terakki etmiş olan ülkeler sırasında bu-
süre sonra ünlü sadrazam Âli Paşa’nın ısrarı üzerine lunması bu kelamın eseri olarak ziraatın terakkisine
devlete intisap ederek, mektep müdürlüklerinden önem verilmesinden neşet etmiş” idi. Yine ona göre
ziraat müdürlüklerine kadar önemli görevlerde bu- Osmanlı Devleti’nde dahi bu nokta-i mühimmenin
lunmuştu. terakkisine nice zamanlar evvel mübaşeret olunmak
1
Sultan II. Abdülhamid’in saltanatının ilk yıllarında lazım gelir iken her nasılsa en adi meseleden” sayıl-
yeni usul ziraatı başlatmasıyla Amasyan Efendi de mıştı. Amasyan Efendi, kendisine bu layihayı hazırla-
bütün birikimini devletin hizmetine sundu. Ziraat ma gücü veren padişahın ziraata verdiği önemi, “Pa-
mekteplerinin kurulmasından Türk tarım politikası- dişahın döneminde terakki-i ziraatın ehemmiyet ve
Âli Paşa
nın ana iskeletinin belirlenmesine kadar “layihaları” elzemiyeti dahi aşikârdır” cümlesiyle teslim ediyordu.